Hz. Hüseyin (R.Anh)
Hz. Hüseyin; Hz. Peygamber (sav) in Hz. Fatima (R.anha)'dan torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın ikinci oğlu. Hicretin dördüncü yılı Şaban ayının beşinde dünyaya geldi.
Hz. Hüseyin'in ismini Peygamber Efendimiz koydu. Hz. Hüseyin doğduğu zaman, Cebrail (a.s) gelip "Ya Muhammed! Rabbin sana selâm söylüyor. Oğluna, şu Harun'un oğlunun ismini koy diyor" dedi.
Peygamber Efendimiz "Ey Cebrail: Harun'un oğlunun ismi nedir?" diye sordu.
Cebrail (a.s) "Şebir" dedi.
Peygamberimiz "Benim dilim, Arapça:" buyurdu.
Cebrail (a.s) "Öyle ise, bunun Arapça karşılığı olan Hüseyin ismini koy" dedi. [190]
Hz. Hüseyin, Hz. Peygamber (sav)'e çok benziyordu. Hz. Ali (R.a) 'Hasan, Rasûlüllah 'a göğsünden başına kadar olan kısmında, Hüseyin de bundan aşağı olan kısmında çok benzerdi. [191] demişlerdir.
Hz. Peygamber (sav) Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (R.a)'a son derece düşkün olup onları çok severdi. Onların hakkında,
"Allah'ım: Ben, bunları seviyorum. Sen de sev bunları.[192]
Hasan ve Hüseyin, benim dünyada kolladığım iki reyhanimdir.[193]
Hasan ve Hüseyin'i seven, beni sevmiş, onlara kin tutan da bana kin tutmuştur."[194]
Peygamber Efendimiz (sav) Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in gönüllerince oynayıp eğlenmeleri için onlara eşlik eder, bir çocuk gibi onlarla oynardı. Hz. Hüseyin, Rasûlüllah (sav)'dan deve olmalarını istediklerinde hemen yere eğilir ve onları mübarek sırtına alırdı. Arkasından da "Bundan güzel deve olabilir mi?" buyururlardı.
Peygamber Efendimiz, bir gün, cenazelerin konulduğu yerde oturuyordu. Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin, güreşmeye başladılar. Peygamber Efendimiz gülerek "Ha gayret Hasan; Göreyim seni, yakala Hüseyin'i!" diyerek Hz. Hasan'ı kayırınca, Hz. Ali: "Yâ Rasûlüllah: Sen Hüseyin'i kayırmak değil miydin? Hasan daha büyüktür" dedi. Peygamberimiz "Baksana Cebrail'de, Hüseyin'e: (Ha gayret Hüseyin göreyim seni) diyor." buyurdu. [195]
Hz. Peygamber (sav) torunlarından olan Hz. Hüseyin'in çocukluk yılları Peygamberimizin otağında geçmiştir. Rasûlüllah'ın eğitiminden yetişip imanı yudumlaya yudumlaya büyüyen Hz. Hüseyin'in sonu da şehadet ikliminde gerçekleşmiştir. İnsanın hayatında Allah ve Rasûlü'nün hükmünden başka hiç bir hükmün geçerli olamayacağını derinden kavramış olan Hz. Hüseyin, bu gerçeğe gölge düşürenlere zerre kadar meyletmemiş; bilakis destansı bir tavırla onların önlerine dikilmiştir.
Hz. Muâviye, hicretin altmışıncı yılında Recep ayının ortalarında Şam'da vefat etti. Muâviye'nin vefatından sonra Şamlılar Muâviye b. Ebi Sûfyan'm oğlu Yezid'e bey'at ettiler.
Yezid'in iktidara geçmesi saltanat şeklinde gerçekleşti. Yezid, kendisinin bu şekilde idareyi ele alışma başta Hz. Hüseyin olmak Üzere pek çok Sahabe'nin rıza göstermeyeceğini, hatta şiddetli tepkilerle karşilayacağını biliyordu. İktidarı elden kaçırmamak için çok süratli davranıyordu. Hemen Medine valisi Velid b. Utbe b. Ebi Sufyan'a bir mektup gönderdi.
Mektubunda şöyle yazıyordu:
Mektubum sana geldiği zaman, Hüseyin b. Ali ile Abdullah b. Zübeyr'i buldur, onların bana bey'atlarını al! Eğer, bey'attan kaçınırlarsa, boyunlarım vur, başlarını bana gönder: Halkın da bey'atlannı al, Bey'attan kaçınanlar hakkında, Hüseyin b. Ali ve Abdullah b. Zübeyr hakkında olduğu üzere, hükmü yerine getir, Vesselam."
Yezidin; Medine valisine yazmış olduğu mektubunda Hz. Hüseyin'den ve ileri gelen sahabelerden bey'atlarını almasını, bu konuda gevşek davranmamasını istediği de kaynaklarda kaydedilir .
Yezid'in iktidarı ele almasından sonra Kûfeliler Hz. Hüseyin (R.a)'e mektuplar göndererek, onu davet edip, yanlarına geldiği takdirde kendisini Emirü'l-mü'minin ilan edeceklerini üst üste yazdıkları mektuplarda belirtmişlerdi. Ayrıca şu anda emirleri olmadığından cuma namazına çıkmadıklarını bildirmişlerdi.
Hz. Hüseyin, Medine'den Mekke'ye gidip buradan Küfelilerle haberleşmeye başlamıştı. Kûfelilerin durumunu kesin olarak anlamak için de amcasının oğlu Müslim b. Akil'i Kûfe'ye göndermişti. Müslim Kûfe'de durumun iyi olduğunu, insanların bey'at için hazır bulunduklarım bildiren bir mektup gönderdi. Hz. Hüseyin bu haberden sonra kesin karar verip Kûfe'ye gitme hazırlıklarına başladı.
Hz. Hüseyin Küfe yolculuğuna hazırlanırken, Abdullah İbn Abbâs, bu yolculuktan vazgeçmesini ısrarla istemişti. Aynı şekilde Abdullah İbn Ömer ve tabiunun ileri gelen âlimlerinden İmam Şa'bî de Hz. Hüseyin'in Kûfe'ye gitmemesini istemişler, özellikle Iraklılara güveni İnleyeceğini vurgulamışlardı. Ama Hz. Hüseyin Kûfe'ye gitme konusunda kesin kararlıydı .
Yezid, Hz. Hüseyin'in Kûfe'ye doğru yol aldığını haber alınca, Küfe valisini değiştirmiş, Basra valisi olan Ubeydullah İbn Ziyad'a ek bir görev olarak, Küfe valiliğini de vermişti.
Ubeydullah b. Ziyad, Küfe valiliğini de üstlenince ilk iş olarak Müslim b. Akil'i çok feci bir şekilde şehid etti.
Yezid, Küfe valisi Ubeydullah b. Ziyad'a Hz. Hüseyin hakkında şu emri veriyordu:
Şimdi sen, benim istediğim gibi olmakta devam ediyorsun. Yaptığını akıllı ve beceriklilere yaraşır bir biçimde yaptın. Sebatlı, azimli bir kahraman saldırısıyla saldırdın. Başkalarına ihtiyaç bırakmayıp bu işin üstünden geldin. Bana erişen habere göre: Hüseyin b. Ali, Mekke'den ayrılmış, senin tarafına doğru gelmekte imiş. O'na hemen casusları kavuştur. Yollara gözcüler dik. Olanca duruşla bunun üzerinde dur. Seninle çarpışmadıkça sakın kimse ile çarpışma. Her gün, olan bitenlerin haberini bana yaz."
Hz. Hüseyin'in Küfe yolculuğu sürerken, gelen haberler hiç de iyi değildi. Müslim b. Akil'in şehid edildiği haberi bile kendisine ulaştığında artık geri dönmek mümkün değildi, Yol esnasında pek çok kişi Kûfe'ye gitmemesini, mutlaka geri dönmesi gerektiğini söylemişlerdi.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Hz. Hüseyin büyük bir kararlılıkla Kûfe'ye doğru yol almaya devam ediyordu. Bu arada kendisi için tuzaklar kuruldu. Gelişen olumsuz olaylar nedeniyle, Hz. Hüseyin beraberindekilere "Dileyen dönebilir, ben sizi yanımda zorla götürmek istemem" demişti. Ama hiç bîr kimse ondan ayrılmadı. [196]
Hz. Hüseyin, Hurr b. Yezid et-Temimî'nin kumandası altındaki bin kişilik Küfe süvârî birliği ile karşılaştı. Hurr b. Yezid, Ubeydullah b. Ziyâd'ın emrine uygun oiarak hareket ediyordu. Hurr, Ubeydullah'ın emri gereğince Hz. Hüseyin'i Kerbelâ'ya doğru sürükledi.
Ubeydullah b. Ziyad olayın ciddiyetini fevkalade kavramıştı. O sırada Merv valiliğine tayin edilmiş bulunan Ömer b. Sa'd Küfe'de hazırlıklarını yapıyordu. Ancak Ubeydullah; Ömer b. Sa'd'ı Hz. Hüseyin'e karşı kullanmak istedi ve hemen ona emir vererek ordusuyla beraber Kerbelâ'ya gelmesini istedi. Ömer b. Sa'd, Hz. Hüseyin'in karşısına çıkmak istemiyordu. Bu durumu anlayan İbn Ziyad: "eğer, onunla çarpışmaya gitmeyecek olursan, seni Merv valiliğinden azleder, evini yikar, boynunu vururum[197] diyordu.
Durum giderek vahimleşiyordu. Hz. Hüseyin bu durumun önüne geçmek ve kanların akıtılmasına meydan vermemek amacıyla Ömer b. 'Sa'd'a şu teklifleri yapmıştı: "Ey Ömer! Şu üç teklifimden birini kabul ediniz;
Bırakınız da ben, cihad etmek üzere, hudut boylarına gideyim. Yahut Yezid'in yanına varıp kendisiyle görüşeyim. Yahut dönüp Medine'ye gideyim.[198] Ama İbn Ziyâd bu teklifleri asla kabul etmiyor ve Hz. Hüseyin'i artık bırakmak istemiyordu.
Ömer b. Sa'd ise Hz. Hüseyin'e karşı her hangi bir saldırıda bulunmuyor ve günler böyle geçip gidiyordu. Ubeydullah b. Ziyâd, son emrini verdi. Ömer b. Sa'd'a yazdığı son emrinde şöyle diyordu:
"Ben seni, Hüseyin'le günler geçiresin, onun selâmet ve bekâsını dileyesin ve benim katımda onun şefaatçisi, kayırıcısı olasın diye göndermedim. Ona ve adamlarına hemen teklif et; hükmüme boyun eğsinler. Eğer, sana teslim olurlarsa, onu ve etrafındakiler! bana gönder. Şayet kabule yanaşmazlarsa üzerlerine yürü. Çünkü, o asi ve şakidir.
Bu emirden sonra Hz. Hüseyin'e saldırılar başladı. Hz. Hüseyin'in yanındaki bir avuç mücahid ve Ehl-i beytten hanım ve çocuklar binlerce askerden oluşan orduya karşı büyük bir direnç gösteriyor ve bir bir şehadet şerbetini içiyorlardı. En son Hz. Hüseyin kahramanca savaştı ve almış olduğu otuzüç mızrak ve otuzdört kılıç yarasıyla bedeni toprağa yığılırken, ruhu şehidlerin ruhlarına karışıyordu.
Kerbelâ'da Hz. Hüseyin'in akrabalarından yetmişiki kişi şehid düştü. Adeta Ehl-i beyt, tümden imha edilmek istenmişti. Kufelilerden de seksensekiz kişi ölmüştü.
Hz. Hüseyin, Hicri altmışbirinci yılın on Muharreminde şehid olmuştu. Şehid düştüğünde elliyedi yaşında idi. Irak valisi Ubeydullah bin Ziyad, Ömer bin Sâd kumandasında bir ordu gönderdi. Ömer, geri dönmesini bildirdi ise de, İmam kabul etmeyip harp etti. 681 yılında Muharremin onuncu günü Kerbelâ'da şehit oldu. Yezîd bunu duyunca, çok üzüldü. "Allah İbni Mercane'ye [199] lanet eylesin! Hüseyin'in isteklerini kabul etmeyip de onu şehit ettirdi. Böylece beni kötü tanıttı" dedi. Hz. Hüseyin'in mübarek oğlu Zeynelabidin küçük olduğu için öldürülmedi. Kadınlar ve İmamın mübarek başı ile Şam'a gönderildi. Mübarek başı, Mısır'da Karafe kabristanında medfundur.
Hz. Hüseyin'in şehadeti Ömer b. Sa'd'ı ve Yezid'i derin bir şekilde etkilemiş ve üzülmelerine yol açmıştı. Ancak bu üzülmelerin ne anlamı olabilirdi. Hz. Hüseyin'in şehadetine yol açan, öncelikle Yezid olmuştu.
Peygamber Efendimiz (sav)'in torununu ve büyük İslâm kahramanını canevinden vuranlara müslümanların iyi nazarla bakması ise asla mümkün değildir. Said Nursî (Rh.a.) bu hususta şu değerlendirmeyi yapıyor: "Hazret-i İmam-ı Ali'nin Vak'a-i SıffmMe, Hazret-i Muaviye'nin taraftarlarıyla muharebesi ise, hilafet ve saltanatın muharebesidir. Yani: Hazret-i İmam-ı Ali, ahkâm-ı dini ve hakaik-i İslâmiyeyi ve âhireti esas tutup, saltanatın bir kısım kanunlarını ve siyasetin merhametsiz mukteziyatlarmı onlara feda ediyordu. Hazret-i Muaviye ve taraftarları ise; hayat-ı içtimaiye-i İslâmiyeyi, saltanat siyasetleriyle takviye etmek için azimeti bırakıp ruhsatı iltizam ettiler, siyaset âleminde kendilerini mecbur zannedip ruhsatı tercih ettiler, hataya düştüler.
Amma Hazret-i Hasan ve Hüseyin'in Emevîlere karşı mücadeleleri ise, din ile milliyet muharebesi idi. Yani: Emevîler, Devlet-i İslâmiyeyi, Arab milliyeti üzerine istinad ettirip rabıta-i İslâmiyeti, rabıta-i milliyetten geri bıraktıklarından, iki cihetle zarar verdiler:
Birisi: Milel-i saireyi rencide ederek tevhiş ettiler.
Diğeri: Unsuriyet ve milliyet esasları, adaleti ve hakkı takib etmediğinden zulmeder. Adalet üzerine gitmez. Çünki unsuriyet-perver bir hâkim, milletdaşını tercih eder, adalet edemez.
Rabıta-i diniye yerine rabıta-i milliye ikame edilmez; edilse adalet edilmez, hakkaniyet gider. İşte Hazret-i Hüseyin rabıta-i diniyeyi esas tutup, muhik olarak onlara karşı mücadele etmiş, tâ makam-ı şehadeti ihraz etmiş.
Eğer denilse: Bu kadar haklı ve hakikatli olduğu halde, neden muvaffak olmadı? Hem neden kader-i İlahî ve rahmeî-i İlahiye onların feci bir akıbete uğramasına müsaade etmiş?
Elcevab: Hazret-i Hüseyin'in yakın taraftarları değil, fakat cemaatine iltihak eden sair milletlerde, yaralanmış gurur-u milîiyeleri cih'etiyle, Arab milletine karşı bir fıkr-i intikam bulunması Hazret-i Hüseyin ve taraftarlarının safi ve parlak mesleklerine halel verip, mağlubiyetlerine sebeb olmuş. Amma kader nokta-i nazarında feci akibetin hikmeti ise: Hasan ve Hüseyin ve onların hanedanları ve nesilleri, manevî bir saltanata namzed idiler. Dünya saltanatı ile manevî saltanatın cem'i gayet müşkildir. Onun için onları dünyadan küstürdü, dünyanın çirkin yüzünü gösterdi. Tâ, kalben dünyaya karşı alâkaları kalmasın. Onların elleri muvakkat ve surî bir saltanattan çekildi; fakat parlak ve daimî bir saltanat-ı maneviyeye tayin edildiler; âdi valiler yerine, evliya aktablarına merci' oldular. [200]
Merhum Mevdûdî (Rh.a.) de Kerbelâ olayını ele aldığı "Hz. Hüseyin'in Şehadeti Üzerine" adlı yazısında İslâmî yönetimin temel ilkeleri açısından Hz. Hüseyin'in karşı çıktığı, reddettiği yönetimin durumunu şöyle belirler:
"Yezid'in, babası Muâviye'ye halef tayin edilmesi, kişilerden Allah'ın hakimiyetine dille inanmalarının istendiği monarşi türünün başlangıcının işaretidir. Uygulamada bütün önceki monarklar gibi müslüman yöneticiler de hâkimiyetin tek kaynağı imişcesine davranmışlardır, yani hakimiyet monarkın ve kanunî haleflerinindir. Monarkın hayat, mülkiyet, şeref ve tebaanın her şeyinin tartışmasız sahibi olduğu sanılmıştır. İslâm devletinin en önemli amacı Allah'ın sevmediği kötülükleri önlemek ve yok etmek olduğu gibi, razı olduğu iyilik ve faziletleri de yerleştirmek ve emretmek iken; otokratik yönetimlerin amacı arazi gasbetmek, mal-mülk sahibi olmak, haraç-vergi toplamak ve hayvanı arzuları doyurmaktan öte geçmiyordu.
Bu dönemde müslüman yöneticiler ve hükümet Sezar'ın ihtişam ve debdebesini adaletin yerine ise zulmü ve otoriteyi benimsediler. Lüks ve israf aldı yürüdü. Yöneticiler meşru olanla gayri meşru olanı birbirinden ayırmadılar. Politika artık ahlâktan yoksun hale gelmişti. Memurlar halkın içinde Allah korkusunu yerleştirmek yerine, onları kontrol altında tuttular, bilinçlerini artırma yerine, tahrik ve rüşvetle onları kazanmaya çalıştılar.
Yezid'in halef olarak atanmasıyla İslâmî yönetim sistemi temellerinden sarsılmış ve yerini babadan oğulla geçen bir monarşizme bırakmıştı. O andan itibaren halifenin seçimini belirleyen ilke askıya alınıp zeki ve zengin olanlar ümmetin serbest oylarıyla seçilme yerine, yönetimi birer birer ele geçirmişlerdir.
Krallığın egemen olmasıyla birlikte şûra sistemi de köklü bir değişime uğradı. Monarşik yönetim kişisel ve despotik yöntemlere dayanıyordu. Artık şûra heyetinin üyeleri, prensler, dalkavuklar, saraylılar, eyalet valileri ve askeri komutanlar olmuştu. Kralların egemen olmasıyla birlikte vicdanların sesi boğuldu ve söz hürriyeti tümden inkâr edildi. Bu dönemde ağzını açan ancak hükümdarın ve hükümetin lehine konuşabiliyordu. Aksi durumda ise susması gerekiyordu.
Vicdanların üzerindeki baskı öylesine ağırdı ki, gerçeği söylemekten kendisini alamayan olursa, ya hürriyetini yitirip zindana tıkılıyor, ya da hayatından oluyordu. İmparatorluk rejimi sorumlu yönetim kavramından tümüyle yoksundu. Onun için Allah önünde sorumluluk sözde kalan bir şeydi ve pek az olarak uygulamada kendini gösterebiliyordu. Halk önünde sorumluluk duygusuna gelince; kimsenin imparatorlardan bir açıklamada bulunmalarım istemek cesareti yoktu...
Hilâfet otokratik yönetime dönüşünce kamu hazinesi ilâhî veya kamu malı olacağı yerde tümüyle kıralın özel mülkü haline geldi. Hem meşru, hem meşru olmayan yollarla para alındı ve meşru olsun olmasın rastgele harcandı. Kimsede en ufak bir hesap sorma cesareti kalmamıştı. Devletin gelirlerinin tümü, sıradan bir postacıdan devlet yöneticisine kadar herkesin harcayabildiği ölçüde bir zevk ve eğlence aracı haline geldi. Yöneticilik yetkisinin kamu matını rastgele harcamak için bir belge olmadığı gerçeği kimsenin umurunda bile değildi. Kamu hazinesini diledikleri biçimde tüketebüeceklerine ve kimsenin kendilerinden hesap sormaya cesaret edemeyeceğine iyiden iyiye inanmışlardı.
Yalnızca krallar, prensler, soylular, memurlar ve kumandanlar değil, sarayla uzaktan yakından ilgisi olan erkek ve kadın hizmetçiler bile hukukun üstünde sayılıyorlardı. Halk gerek bedenen, gerekse ahlaken devlet görevlilerinin merhametine kalmıştı. Halkın kaderini çizen iki zıt ölçü vardı: Biri güçlüler, diğeri ise zayıflar için. Mahkemede yargıçlara baskı yapılıyor, kararlarında adaletli olmaya çalışanlar, karşılığında ağır fiyat ödemek zorunda kalıyorlardı. Allah'tan korkan kadılar ilahi cezaya çarpılmamak için işkence ve zindanları zulmün ve şımarıklığın elinde oyuncak olmaya tercih ediyorlardı.[201]
Emevilerle birlikte bunu hızla diğer alandaki çözülme ve sapmalar izlemiştir. Hz. Hüseyin'in bey'at ederek bu çözülüş ve zulmü onaylaması elbette ki düşünülebilecek bir şey değildir. Hz. Hüseyin'in bu arzu edilmez gelişmeye kayıtsız kalmamasının nedeni işte budur. O, en kötü sonuçları bile karşılamayı göze alarak yerleşmiş bir yönetime karşı ayaklanmakla yükselen şer güçler dalgasının önüne set çekmeye karar verdi.
Bu yiğitçe karşı duruşun sonuçlarını herkes bilmiyordu. Hüseyin'in kendisini ağır bir tehlikeye atıp sonuçlarına da kahramanca katlanarak vurgulamak istediği gerçek, İslâm devletinin temel ilkelerinin vazgeçilmez değerde birer servet olduğudur. Bir mü'minin bu serveti korumak için hayatını feda etmesi ve aile üyelerinin de katledilmelerine neden olması hiç bir zaman kötü bir pazarlık değildir.
Böylesine önemli zamanlarda hesap peşinde koşanlar ancak uzlaşmacı ve kolaya kaçıcı kimseler olabilir. Kendini takva ve hakka adamış kişi hiç bir zaman sonuçlan önemsemez. Mücadelenin sonucu her zaman adaletin ve hakkın yanında olan gücün elindedir. Zulüm, sayı ve kaynak bakımından, aşırı üstünlüğüne rağmen, neticede yok olur gider. Böyle durumlarda şartları göz önünde bulundurup tedbir hesapları yapmak, sonucun çok miktarda kan verilmesine değip değmeyeceği tartışmalarında bulunmak Hakk'ın koruyucularının zihinlerinde kuşkular doğuran lanetli şeytanın işidir
Hz. Hüseyin, hiç bir hesap peşinde koşmadan kendisini Hakk'a adayan gerçek ve örnek müslüman tipini simgeler. Bir konuşmasında; "Olup bitenleri görüyorsunuz. Dünyanın rengi değişti; tümüyle faziletten yoksun hale geldi. Yalnızca her iyiliğin tortusu kaldı. Dikkat! Görmüyor musunuz? Hak ve doğru, yerin altına gönderildi. Bilerek batıl işler peşindeler. Kötü gidişi önleyecek kimse kalmadı. Zaman, her mü'minin Allah uğrunda hakkı savunma zamanıdır. Şehid olmak istiyorum. Zalimlerle bir arada yaşamak zulmün ta kendisidir." diyen Hüseyin'in eyleminden, şehadetinden alınması gereken dersi Mevlâna Ebu'l Kelâm şöyle dile getirir:
"Hüseyin Allah'ın iradesini kendi kişisel seçimine; Hakk'a bağlılığı, hayat ve hayatın lükslerine duyulan sevgiye tercih etti. Yalnız, Hakk'ın aşığı olmakta yarar görerek hayatını ortaya koyduğu vakur olaydan çıkarılabilecek en değerli ders, Cihad ve Hak yolundan sabırlı, kararlı ve metin olmak gerektiğidir.
Yeryüzünde Müslümanlar açısında iman korunmadığı ve İslâm yaşanmadığı zaman matem başlar, Müslümanlar yaslı hale gelir. Bir tahlil ve tesbiî olarak Müslümanlar tarihinde gerek imanın korunması ve gerekse İslâm'ın yaşanması hususundaki tavizler, hilafetten saltanata geçişe başlamıştır.
Evvela şunu bilmekte fayda vardır: İslâm'la tanışmak büyük bir şereftir. İslâm'a teslim olmak bulunmaz bir mutluluktur. İslâm, insanlığa mutluluk getirmiş olan bir hayat düzenidir. Bir yaşam tarzı, bir hayat düzeni olarak İslâm'ı kaybedenler, kaybolurlar.
Hayatta "İmanın korunması" ile "İslâm'ın yaşanması" Müslüman insanın varlık ve sağlık sebebidir. İmanın muhafaza ve müdafaa edilmesi, Rasûlüllah (sav)’ın örnek ve önderliğinde yaşanan İslâm'ın aynen devam ettirilmesi, bütün Müslüman nesiller için azad kabul etmez görevlerin başında gelir. Bir yerde imanın korunması ve İslâm'ın yaşanması tehlikeye girdiği zaman Rasûlüllah (sav)'in izini takib eden mü'minler için şehadet tercihi gündeme gelmiş demektir. Nitekim Rasûlüllah (sav)'in torunu Hz. Hüseyin (Rh.a.) şöyle diyor: "Hayat; iman ve cihaddir."
İman'ı hayata dönüştürürken karşılaşılan tehlikeleri bertaraf etmek için cihad elzemdir, çaredir. İşte Hz. Hüseyin (R.a.), imanın korunmasını ve islâm 'in yaşanmasını tehlikeye düşüren saltanat rejimine, modeline karşı "el- Hilafetler Raşide" adına devrin zalimi Yezid'e karşı kıyam etmiştir.
Yezid, Müslümanların idaresini keyfi ve cebrî olarak ele geçirmiş ve uygulmalarında cebrî davranmıştır. Müslümanların o güne kadar alışık olmadıkları bir yönetim biçimi olan saltanat modelini dayatmıştır.
Saltanat, nebevi minhadprogram üzere Müslümanları idare etmek anlamına gelen ve emaneti ehline vermek, adaleti icra etmek, şeriatı ikame etmek ve Müslüman halkın rızasını (bey 'atını) esas almak manasına gelen hilafet rejiminin yerine geçirilmek istenen keyfi ve cebrî bir rejimdir. Saltanat rejimini dayatan Yezid, Hz. Hüseyin (R.a.)'dan inat etmeyip derhal bey'at etmesini istemiştir.
Müslümanların inanç lügatlarında; zulme ve zalimlere boyun eğmek, zulmü yaşam biçimi, zalimleri de yönetici seçmek, ibadetten değil, cinayetten sayıldığı için Hz. Hüseyin (R.a.) Yezid'e bey'ati reddetmiştir. Hz. Hüseyin (R.a.)'a babasından miras kalan zalimlere boyun eğmek değil, zalimlerden hesap sormaktır. Nitekim Hz. Ali (R.a.) bir sözünde der ki: "Haksızlığa boyun eğenler, yalnız hakların değil onurlarını da yitirirler"
Siyasi bir bid'at olan ve Müslümanların her dönem ve devrede meşru yönetim biçimlen Hilafet sistemine ihanet anlamına gelen saltanat modelini kabul etmediği için keyfiliğe boyun eğmeyen Hz. Hüseyin (R.a.),v Yezid'e bey'at etmeyi reddedip Küfe halkının yardım çağrısına icabet etti. Zulüm altında inleyen Küfe halkının kendisine bey'at edeceğini bildirmesi üzerine de, Küfe'ye hareket etti. Bu yürüyüş tarihe Kerbelâ olarak geçecek olan ve siyasi bid'at saltanata tutunan zalimlerle, nebevi sünnet olan hilafeti savunanların savaşının tarihsel bir simgesine dönüşecek olan olayın da başlangıcı oldu.
Hz. Hüseyin (R.a.), Küfe halkının o lanetli ihanetini ve Yezid'e bey'at ettiklerini yolda öğrendiğinde, beraberindekilere "isteyenlerin dönebileceğini" söyledi. Hz. Hüseyin (R.a.) ile birlikte yola çıkanlar, ittekullah nakışlı şehadet giysileriyle bezenmiş olduklarından ölümün üstüne yürüdüler.
Neticede Irak topraklarında, Fırat Nehri kıyısındaki Kerbelâ denilen yerde kuşatıldılar. Bir avuçtular, karşılarında Yezid'in binlerce askeri vardı. Hz. Hüseyin (R.a.)'ı hunharca şehid ettiler. Böylece Kerbelâ bir matemin sembolü oldu.
İbn-i Teymiyye (Rh.a.) der ki; "Kerbelâ 'da Hz. Hüseyin (R.a.) mazlum bir şekilde şehid edilmiştir. Hz. Hüseyin (R.a.)'ı şehid edenler, O'nıın şehadetine rıza gösterenler ve O'nu şehid edenlere yardım edenler, Allah 'in azabını hak edenlerdir. Ve onlar Allah'ın azabına uğrayacaklardır. Hz. Hüseyin (R.a.)'in şehid edilmesi, büyük bir günahtır. Ancak Hz. Hüseyin (R.a.) şehadet günü münasebetiyle sırtlara zincirler vurmak, elbiseleri yırtmak, bağırıp çağırmak bid'attir. [202]
Kerbelâ'daki matemi birtakım bid'atlerle anmak, bilerek veya bilmeyerek İslâm'ın ve Müslümanların imajıyla oynayanların işlerini kolaylaştırmaktır. Oysaki, Yezid'in dayattığı saltanat bid'at, Hz. Hüseyin (R.a.)'in savunduğu ve uğrunda şehadet şerbetini içtiği hilafet ise Peygamber, (sav)'in sünnetidir.
Hilafet, uğrunda şehid olunacak nebevi bir yönetim biçimdir. Hilafetin zıddı olan Saltanat Peygamber (sav)'in ve Raşid halifelerinin yönetim biçimi değildir. Bu nedenle Müslümanlar hangi çağ ve mekânda yaşarlarsa yaşasınlar, sahip çıkacakları, savunup uğrunda mücadele edecekleri meşru yönetim biçimi hilafettir. Çünkü "El- Hilafetü'r Raşide" ye sahip çıkmayı İslâm ümmetine emreden bizzat Rasûlullah (sav)'in kendisidir:
"Takvaya yapışınız ve başmızdaki Halife siyah bir köle dahi olsa onu dinleyip itaat etmeye sanlınız. Siz benden sonra şiddetli ihtilafı göreceksiniz. Onun için benim sünnetime ve hiyadete mazhar kılınmış Hulefa-i Raşidin'in sünnetine yapışınız. Bu sünnetleri dişlerinizle sıkıca tutunuz. (Karşılaştığınız eziyetlere tahammül için dişlerinizi sıkınız) ihdas edilen şeylerden (bidatlerden) sakının. Çünkü her bid'at dalalettir. [203]
Hz. Hüseyin (R.a.) Kerbelâ'da siyasi bir bid'at olan saltanata karşı Rasûlullah (sav) in hem kavli ve hem de fiili mütevatir sünneti olan hilafeti savunmuş ve bu uğurda acıkiı bir şekilde zalimler tarafından şehid edilmiştir. Kendilerini Hz. Muhammed (sav)'in ümmetinden sayan bütün Müslümanlar, Hz. Hüseyin (R.a.)'in Kerbelâ'daki mücadelesine sahip çıkmalıdırlar. Kerbelâ, belli bir kavmin, kabilenin, mezhebin ve meşrebin matemi değildir. Aksine bütün Müslümanların matemidir. Kerbelâ'da Hz. Muhammed (sav)'ın torunu Hz. Hüseyin (R.a.) şehid edilmiştir, ehl-i beyt'i şehid edilmiştir. Hz. Muhammed (sav) bütün Müslümanların Peygamberidir.
Kerbelâ'da İslâm şehidlerinin naaşları çiğnenerek İslâm ümmetinin kalbi olan hilafet ortadan kaldırılmıştır. Bu nedenle Kerbelâ; bütün Müslümanlar için halifesiz kalma mateminin sembolü olmuştur.
Kerbelâ, Müslümanların hâkimi ve iktidar anlayışlarının ihanete uğradığı günü bize hatırlatan bir matemdir.
Biz Müslümanların inanç lügatında hâkimiyet Allahû Teâla'ya mahsustur, iktidar ise, yeryüzünün halifesi olan insana, imtihan için tevdi edilen bir emanettir. Bu noktada bakıldığında görülecektir ki; kerbelâ, sünnisiyle, şiisiyte Müslümanların müşterek matemidir.
Gerek ehl-i sünnetin ve gerekse şianın siyasi iktidarın meşruiyetiyle ilgili kıstaslarına göre; halkın hâkimiyetini Allah'ın hâkimiyetinin fevkine çıkararak O'nun yerine geçiren Cumhuriyetin, Demokrasinin ve din ile devlet işlerinin ayrılması şeklinde tarif edilen lâikliğin önplana çıkarılması mümkün değildir. Kerbelâ misyonuna sadakat bunu imkânsız kılar.
Kerbelâ, keyfî ve cebri güçler için bir korku, mazlum ve mahrumlar için ise dirilişi direnişe dönüştürme ruhudur. Kerbelâ, afakî değerlendirmelerde dile getirildiği üzere, basit bir iktidar savaşının sonucu değildir. İslâm ümmetini temsilen "el-Hilafetü'r Raşide" adına saltanat modeline karşı isyandır. Şunu bilelim ki; Hilafet sisteminde temel ilke, Allah'ın mutlak hâkimiyetinin kabulüdür. Bu ilke uygulama alanında kendini şeriatın her şeyin üstünde yer alması biçiminde gösterir. Saltanat yönetimi ise hükümdarın mutlak egemenliğine dayanır. Bu yönetim biçiminde şeriat bir hukuk sistemi olarak uygulanıyor görünse de, saltanatın çıkarları şeriatın üstünlüğü ilkesinin yerini almıştır. İşte Kerbelâ misyonu, şeriatın yani hukukun üstünlüğü adına keyfî ve cebrî yöneticilere karşı başkaldırıdır.
Kerbelâ, zalimlerle uzlaşmayı kökten reddeden duru duruşun sembolüdür. Kerbelâ, keyfi ve cebri olanlara karşı hukuk adına hukuk zemininde kalarak ittekullah nakışlı şehadet giysileriyle Ölümle kucaklaşma misyonunun adıdır.
Tarih boyunca Kerbelâ misyonuna sadık kalanlarla ona ihanet edenlerin arasındaki savaşın biçimi, yeri, savaşanların kimliği değişmiş ama özü hep aynı olmuştur. Bugün Kerbelâ'nın da içinde bulunduğu Irak topraklarında Yezid ve avanelerinin misyonunu fazlasıyla şeytan Amerika ve avaneleri simgelerken, İslâm topraklarında tekraren hilafet sisteminin tesisi için şeytan Amerika ve avanelerine karşı direnen muvahhidler, Kerbelâ misyonuna sadık kalanlardır.
Hz. Hüseyin (R.a.)'ın Kerbelâ'da verdiği mücadele ruhu bugün de gereklidir. Çünkü bugün Şeytan Amerika ve avaneleri; "İslâm topraklarının her beldesini Kerbelâ'ya çevirirken", Müslüman halklar da direnişleriyle yeni Kerbelâlar yaşamaya devam ediyorlar. Bugün; Müslüman halklar arasında zalimlere, zorbalara, müstekbirlere karşı kıyam ruhu ve düşüncesi yokedİlmek isteniyor, müstevli Amerika ve .avanelerine karşı direnen cihad ehli mü'minler "akılsızlıkla, siyaset bilmemekle, zamansız hareket etmekle" suçlanıyor, mazlumdan yana olmak adına zalimle uzlaşmanın ve bir arada yaşamanın çareleri aranıyor ve bulunan çareler çağdaş Bel'amların fetvalarıyla destekleniyor.
Kerbelâ matemi, Müslümanlara unutturuluyor veya belli marjinal bir takım mezheblere ve meşreblere münhasır kılınmak isteniyor. Oysaki kerbelâ; zalimlere boyun eğmeme, hilafet sistemine ve halifeli topluma ulaşmak için şehadetine direnme ve bu direnişi kesintisiz devam ettirme ruhudur.
Netice olarak Kerbelâ, Müslümanların müşterek yas ve üzüntü günüdür. Çünkü bugün Müslümanlar meşru yönetim biçimleri olan "El-Hilafetü'r Raşide" yi kaybetmişlerdir. Adeta müslümanlar halifesiz kalmakla esir duruma düşmüşlerdir. Altını çizerek diyoruz ki; Müslümanları Allah'ın indirdiği hükümlerle idare etmeyenlerin her birisi bir belâdır. Halifesiz Müslümanlar için her gün Kerbelâdır!..
kaynaklar
[190] Diyar bekri, el-Hamîs, 1,471
[191] Ahmed b. Hanbel Müsned, 1,108
[192] Tirmîzî Sünen 661
[193] Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 288
[194] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 11, 288
[195] Zehebî, Siyer Alâmü'n-Nübelâ, 111, s. 190-191
[196] Zehebî- A'lâmü'n-Nübelâ, 111,201-202
[197] Zehebî aynı yer
[198] Zehebî, A'lâmü'n-Nübela, 111, 208-209
[199] İbni Ziyad'a
[200] Mektııbat/Said Nursî, Sh:51-52, İst/1976
[201] Hz. Hüseyin-Bir Uyar /Bir Sembol, İst. 1985
[202] Minhacti's Sünne/C:2, Sh:248-248, Beyrut/ty
[203] Sünen-i İbn-i Mace/Mukaddime: 42, Mısır/ 1952
Pazar, Eylül 16, 2012
|
Etiketler:
Fıkhu's-Sahabe
|
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
- '''dua'''
- '''efendimizin isimleri'''
- ****Her Zorluğun Yanında Bir Kolaylık Muhakkak var***
- ***CUMA BEREKETLİ
- ***CUMANIZ HAYR OLSUN***
- ***Güzeller güzelini anan her söz güzelleşir...
- ***Hamd duası***
- ***PEYGAMBER EFENDİMİZDEN 21 ALTIN TAVSİYE***
- ***Rabbin sana küsmedi***
- 11 KADININ HİKAYESİ
- 18 mart çanakkale şehitleri anma sözleri
- 2 Hadis-i Şerif
- 2 MİLYON SEVAP KAZANDIRAN DUA
- 3 Hadis-i Şerif »¦... Af Ve Mağfiret ...¦»
- 3 Hadis-i Şerif »¦... Allah´ın(c.c.) Sıfatları
- 3 Hadis-i Şerif »¦... İddet ve İstibra ...¦»
- 3 Hadis-i Şerif »¦... Misafirlik(Ziyafet) Bölümü ...¦»
- 3 Hadis-i Şerif »¦... Sabır .
- 40 Ayet de Mutluluğun Formülü
- 5 Ayet
- 5 Hadis
- 7 AYETLER
- 70 MELEGİN 1000 SABAH SEVAP YAZACAGI SALAVAT
- 70 MELEK AMİN DER
- 70 MİLYAR HASENE KAZANDIRAN DUA
- 70BİN MELEK AKSAMA KADAR DUA EDER
- a. karasu
- ABDEST
- ABDEST DUALARI
- abdest nasıl alınır
- Abdest ve Şartları
- ABDULKADİR GEYLANİ HAZRETLERİ
- ABDULKADİR GEYLANİ HAZRETLERİ NİN NASR DUASI
- abdurrahmanonul
- adak
- AFFETMEK
- AĞRI VE SANCILARA DUALAR
- AHİRETTE SENİ KURTARACAK BİR ESERİN OLMADIĞI TAKTİRDE
- AİLE GEÇİMSİZLİĞİNE DUALAR
- aile hayatı
- AKIBET HAYROLA***
- ALACAK İÇİN DUALAR
- ALKOL BIRAKTIRMAK İÇİN
- ALLAH DOSTLARINDAN DUALAR
- ALLAH SEVGİSİNİ KAZANMAK İCİN DUA
- ALLAH-U TEALA’YA COŞKULU BİR SEVGİ İLE BAĞLANMAK
- Allah’ı merak eden çocuğun soruları
- Allah'ım Sana'dır Dualarım
- ALLAHA SIGINMA DUASI
- ALLAHA SIGINMAK
- ALLAHIN 99 İSMİ ZİKİR SAYILARI
- ALLAHIN İSİMLERİ
- ALLAHIN İSİMLERİYLE DUA
- ALLAHIN İSİMLERİYLE HAYATIN KOLAYLASMASI
- AMME SURESİ
- Anlamlı Berat Kandili Sözleri
- Anlamlı Cuma Sözleri
- Anlamlı Kadir Gecesi Sözleri
- Anlamlı Mevlana Mesajlari
- Anlamlı Mevlana Sözleri
- Anlamlı Ramazan Bayramı Sözleri
- Anlamlı Sözler
- anne adaylarına yapılacaklar listesi
- ARADIĞINI BULMAK İÇİN DUALAR
- ARKAPLAN VE RESİMLERİ
- ARZU ETTİGİMİZ HER SEY İCİN OKUNABİLECEK DUA
- Aşık etme duaları
- AŞKI MUHABBET
- AŞURE GÜNÜ DUASI
- Ayet
- AYET VE HADİSLERLE ORUCUN FAZİLETLERİ
- AYET-EL KÛRSİ ve " ÇOK ÖZEL FORMÜLÜ "DİLEK MURAT HER DERDE DEVA BİR OKUMA
- ayetel kursi
- AYETLER MEAL VE TEFSİR
- AYETLERİN FAZİLETİ
- BAĞLILIK DUALARI
- bakara suresi
- balın faydaları
- BANA ALLAH YETER
- BARIŞTIRMA DUALARI
- Bas agrisinda okunacak dua
- bayram sözleri
- Bedava Berat Kandili Sözleri
- Bedava Ramazan Bayramı Sözleri
- BEKARLAR İCİN DUA
- BELADAN KURTULMA DUASI
- BERAT KANDİLİ
- BERAT KANDİLİ DUASI
- BERAT KANDİLİNDE NELER YAPILMALI
- BERAT KANDİLİNDE OKUNACAK DUALAR
- Bereket duaları
- BESMELE'İ ŞERİFİN BÜYÜK DİLEK DUASI
- BİR CAY KASIGI YAG
- BİR HADÎS
- BİR TUGLA DA SEN KOY
- birini kendinden soğutma duası
- Birşeyin kaybolduğu veya bir kimse ile buluşmak istediğin zaman
- Biyografi
- blogger
- bol rızık için
- BORÇTAN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- Boykotlar
- Bu dünya hayatı
- BURÇLAR GÖRE ESMALAR
- BURUN KANAMASI
- BÜYÜ ÇÖZME DUALARI
- BÜYÜDEN KORUNMA DUALARI
- BÜYÜK DUALAR
- BÜYÜK GÜNAHLARDAN KORUNMA
- camiler
- categorys
- CEBRAİL
- CEBRAİLİN YERYÜZÜNE HIZLI İNİSİ
- Cenab-ı Hakk'ın hangi ismine aynasınız?
- cennet
- Cennette Suretlenecek Faziletli Ameller
- CİLT GÜZELLİĞİ İÇİN DUA
- CİLT HASTALIKLARINA DUA
- Cin musallatında okunan dualar
- CİNSEL İLİSKİYE GİRERKEN DUA
- corek otu
- cubbeli-ahmet-hoca-sohbetleri
- CUM'ANIN FAZİLETİ
- cuma duası
- cuma gecesi mesajları
- CUMA GÜNÜ
- cuma günü duaları
- cuma günü için mesajlar
- cuma günü mesajları
- cuma günü sözleri
- Cuma Mesajları
- cuma namazı mesajları
- Cuma Sms'leri
- Cuma Sözleri
- CUMARTESİ
- CÜBBELİ AHMET HOCA
- Cüneydi Bağdadi Hazretleri'nin Duası
- cüz cüz kuran dinle
- çabuk evlilik için dua
- çanakkale
- çanakkale şehitleri
- Çapkın erkekleri eve bağlayan dua
- ÇARESİZ HASTALIKLARA DUA
- Çetin Dağ
- çiçeğin duası
- ÇOCUĞUMUZA İSİM KOYMADA DİKKAT EDİLECEK ÖLÇÜLER
- ÇOCUK OLMASI İÇİN DUALAR
- Çok Güzel Cuma Sözleri
- Çok Güzel Mevlana Sözleri
- dargınları barıştırmak için dua
- DARGINLARIN BARIŞMASI İÇİN DUA
- dedikoduyu önleyen dua
- DEĞERLİ DUALAR
- DEPREM DUASI
- DEPREMDEN KORUNMAK İÇİN DUA
- DEPRESYONA KARSI DUA
- dert bela gelince
- diger-muzikler
- dilek duaları
- DİLEK DUALARI
- DİLEKLER İÇİN DUALAR
- din egitimi.tefekkür.islam
- DİNİ BİLGİLER
- Dini Günler
- dini hikaye
- dini hikayeler
- DİNİ HİKAYELER
- DİNİ HİKÂYELER
- dini Kadir Gecesi Sözleri
- Dini Program
- dini resimler
- dini sinema izle
- dini sözler
- dini videolar
- dini-programlar
- DORT SUAL
- DUA
- dua adabı
- Dua dilencisi
- dua etmek
- Dua Hakkındaki Hadisler
- dua istemek
- Dua konusuna bir hazırlık...
- dua nasıl olmalı
- DUA ÖRNEKLERİ
- DUA VE DUA ADABI
- Dualar
- Duaların Hikmeti...
- duanın amacı
- duanın anlamı
- DUANIN KABUL EDİLMESİ DURUMUNDA OKUNACAK DUA
- DUANIN KABUL OLUNACAGI ZAMANLAR
- duanın önemi
- Duayı yaşamak
- dunyevi-kisisel
- DURSUN ALİ ERZİNCANLI
- DÜŞMANA GALİP GELMEK İÇİN DUALAR
- e kitap atölyesi
- EFENDİMİZ'DEN ÖĞÜTLER VE BİR DUA...
- Efendimizden 20 Altin tavsiye
- ehli sünnet itikadı
- el kahhar
- EL-MUHEYMİN
- Emine kaya
- En büyük kişisel gelişim kitabı
- en düzel dualar
- EN GUZEL CUMA MESAJLARI
- EN GUZEL İSİMLER ALLAHINDIR
- En Güzel Berat Kandili İle İlgili Sözler
- En Güzel Cuma Sözleri
- en güzel dua
- en güzel dualar
- En Güzel Kadir Gecesi Sözleri
- En Güzel Mevlana Sözleri
- En Güzel Ramazan Bayramı İle İlgili Sözler
- EN MÜKEMMEL ORUÇ
- eskiler
- ESMA-ÜL HÜSNA ALLAHIN EN GÜZEL İSİMLERİ
- ESMALAR
- ESMALARIN FAZİLETİ
- ESMAUL HUSNA
- Esmaü’l Hüsna Hazinesi
- ESMAÜL HÜSNA'NIN FAZİLETLERİ
- eş
- Etkileyici Berat Kandili Mesajları
- Etkileyici Cuma Sözleri
- Etkileyici Kadir
- Etkileyici Mevlana Sözleri
- Etkileyici Ramazan Bayramı Mesajları
- EVİNİ TERK EDENİ GERİ GETİRMEK İÇİN
- EVLENMEK İÇİN DUALAR
- Evlilik
- EVLİLİK DUALARI
- EVLİLİK DUASI
- Evliyaların Dilek Duası
- EVRAD-I BAHAİYYE
- FAKİRLİKTEN KURTARAN DUALAR
- FATIR SURESİ
- Fatır Suresinin Faziletleri
- Fatir Suresi Anlamı
- Fatir Suresi Latin Harflerle Okunusu
- FAZİLETLİ AMELLER
- FELAK SURESİ
- FETVALAR
- Fıkhu's-Sahabe
- FİTNEDEN KORUNMAK İCİN DUA
- Full Berat Kandili Sözleri
- Full Cuma Sözleri
- Full Ramazan Bayramı Sözleri
- Gezi-Yorum
- GIYBET YAPANIN OKUYACAGI DUA
- GIYBETTEN DOLAYI ALLAH’IN AFFI İCİN OKUNACAK DUA
- giysi yardımı
- GONULLU
- gönül almak
- GÖZ AĞRISINA DUA
- GUNYETÜ'T TALİBİN
- gusul
- gusul abdesti
- guzelilahiler
- Gülmekten Öleceksiniz
- GÜNCEL HABERLER
- GÜNLÜĞÜM
- günün duası
- Güzel Berat Kandili Sms'leri
- güzel dini vecizeler
- güzel dualar
- Güzel Sözler
- güzel yazılar
- Güzelleşmek için Hz.Yusuf'un Duası
- HABERLER
- HABERLER VE GÜNDEMDEN
- HACET DUALARI
- HACET NAMAZLARI
- hadis
- Hadis den Dualar
- Hadis-i Şerifler
- HÂDİS-İ ŞERİFLER
- HADİSİ ŞERİFLER
- hadisler
- Hadislerde cihada teşvik var mıdır
- HAFIZAYI GÜÇLENDİRMEK İÇİN DUALAR
- HALİL İBRAHİM BEREKETİ
- HANIM SAHABİLER
- Harika Cuma Sözleri
- Harika Kadir Gecesi Sözleri
- hasandursun
- HASR SURESİNİN SON 3 AYETİ
- Hastalıklardan Korunmak İcin
- HATMİ ENBİYA
- HAVAS BÖLÜMÜ
- HAYATIN ANLAMI
- HAYATIN İÇİNDEN
- Hayatu’s-Sahabe
- HAYIR İSLERİ
- Hayırlı Kandiller
- HAYIRLI EVLİLİK İÇİN DUALAR
- HAYIRLI İS HAYATI İCİN DUA
- HAYIRLISINI İSTEME DUASI
- HAZRETİ AİSE
- hazreti aisenin dilinden peygamberimiz
- HAZRETİ MEVLANA
- HAZRETİ MUHAMMED (S.A.V)
- HAZRETİ MUSA
- HER DERDE DERMAN DUALAR
- HER GUN NASIL DUA ETMELİ
- HER GÜN BİR DUA
- her güne bir dua
- HER NAMAZDAN SONRA OKUNACAK TESBİHAT
- HER RAMAZAN GECESİ KILINAN NAMAZLARIN FAZİLETLERİ
- HIC KIMSEYE MUHTAC OLMAMAK ICIN DUA
- HIDIRELLEZ
- HIRSIZI RÜYADA GÖRMEK İÇİN DUA
- HIZIR ALEYHİSSELAM’IN OKUDUĞU VİRD
- Hic Kimseye Muhtac Olmamak İcin Okunacak Allah’ın İsimleri
- hikayeler
- HİKAYELER
- Hilmi Kemal
- HİZBUL HZ. YUSUF
- huzur
- Hz. Ebubekir (R.A) ile Hz. Ali (R.A)'nin Münazarası
- HZ. MUHAMMEDİN HAYATI (S.A.S) SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZ
- HZ.EBUBEKİR
- HZ.EBUBEKİR'İN DUASI
- HZ.NUH
- İBLİS PYEGAMBERİMİZİN HUZURUNA GELİR
- ibni sina
- ibni sina özlü sözleri
- ibni sina sözleri
- İÇKİDEN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- iftar
- İFTAR DUASI
- İHLASIN FAZİLETİ
- İHYA İLİM HİZMET VE YARDIMLASMA VAKFI
- İLMİHAL BİLGİLERİ
- İMAN İLE VEFAT ETMEK İCİN OKUNACAK DUA
- İMANIN HAKİKATİNE ULASMAK İCİN DUA
- İNSANLARIN HİLESİNDEN KORUNMAK İCİN DUA
- İnsirah suresi
- İS HAYATI İLE İLGİLİ DUALAR
- İS HAYATINDA BASARI İCİN DUA
- İS İLE İLGİLİ DUA
- İsa (A.S.) bu mübarek duayı okur
- İsa Demir
- islam ahlakı
- islam ahlakı kitap
- islam sözleri
- islamda aile
- İSLAMDA AİLE
- islamda evlilik
- İSLAMDA KADIN
- İSLAMDA YAŞAM
- İSLAMİ BİLGİLER
- islami hikayeler
- İslami mobil programlar
- islami resimler
- islami sözler
- İslami Tedaviler
- İSMİ CELİL
- İSMİ-ÂZAM DUALARI
- İstemediğin birini uzaklaştırmak için dua
- istigfar
- İSTİHARE
- İŞ YERİNDE MÜŞTERİ ARTMASI İÇİN CELBİYE
- İŞE GİRMEK İÇİN DUALAR
- İŞSİZLİKTEN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- iyilik
- Kabe Resimleri...
- KABİR AZABINDAN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- kabir ziyareti
- kabir ziyaretinde okunacak dualar
- KABUL OLMAYAN DUALAR SONRASINDA EDİLECEK DUA
- KABUL OLMAYAN DUALARIN KABULU İCİN NELER YAPMALI
- KAÇMIŞI GERİ DÖNDÜRMEK
- kader
- kadere iman
- kadıkoy
- kadin-aile
- Kadir Gecesi Mesajları
- Kadir Gecesi Sözleri
- Kalbimden Aksedenler
- Kalbin İlacı Zikrin Nurudur
- kalp kırmak
- kandiller
- KANSERLİLER İÇİN ŞİFA NAMAZI
- kavuşturan dua
- KAYBEDİLENDEN DAHA İYİSİNE SAHİP OLMAK İCİN OKUNACAK DUA
- KAYBETTİGİNİ BULMAK İCİN DUA
- KAYBOLAN BİR ŞEYİ BULMAK İÇİN
- kaynaklar
- kaynakli-hadisler
- kazancın bol ve bereketli olması ıcın
- KEDERİ VE ÜZÜNTÜYÜ GİDERMEK İÇİN DUALAR
- KEKEMELERE ŞİFA DUALAR
- KIRK DEFA HAC SEVABI OLAN DUA
- Kısa
- Kısa Sözler
- KISMET AÇMAK İÇİN DUALAR
- kıssa
- KISSADAN HİSSELER
- kıssalar
- KIYAMET
- KİSİ KİSİNİN AYNASIDIR
- KİTAP TAVSİYELERİM
- Korkunca Okunacak Dualar
- korkunun resmi
- KORKUYU YENMEK İÇİN DUA
- KORUNMA DUALARI
- korunma duası
- kötü insanlardan korunmak için dua
- kul hakkı
- KULAK AĞRISINA DUALAR
- Kulluk görevlerini yerine getirmek de zorlananlara dua
- KUMAR VE KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- KUR'AN AYETLERİ
- KUR'AN KERİM BİLGİLERİ
- KUR’ÂN OKURKEN
- Kur'an'ı Anlamak İçin Nasıl Okumalıyız?
- Kuran
- kuran ayetleri
- KURANA GÖRE HAREKET ETMEK
- KURANA GÖRE YASAMAK
- KURANI ANLAMAK İCİN
- kuranikerim
- kurban
- KUSUN 3 OGUDU
- kutlu dogum haftası
- kutlu dogum haftası 2014
- Kutub-i Sitte
- KÜS OLDUĞUNUZ SEVDİKLERİNİZİN SİZİ ARAMASI İÇİN DUA:
- küsleri barıştırmak için dua
- LOKMAN SURESİ
- LOSEV
- MADDİ SIKINTIYI GİDEREN DUALAR
- MADENCİLER İCİN DUA
- Mahmut Esat TOZAL
- Makaleler
- MALIN SATILMASI İÇİN DUALAR
- manevi huzur
- MANEVİYAT
- mazlum duası
- MEHMET EMİN AY DİNLE
- melekler
- MERAK EDİLEN KONULAR
- mesajlar
- MESAJLAR VE RESİMLER
- Mesut Altun
- MEVKİ KAZANDIRAN DUALAR
- Mevlana Sözleri
- Mevlana'dan Dualar
- mezar taşlarının sessizliği bizi aldatmamalı
- Mobil e kitap
- Mobil e kitap okuyucu
- Mobil program
- MUAVVİZETEYN
- MUAVVİZETEYN FAZİLETLERİ
- MUAVVİZETEYN SURELERİ
- Muaz ibni Cebel Radiyallâhu Anh anlatıyor
- mubarek-gun-ve-geceler
- MUHABBET DUALARI
- MUHARREM AYI VE AŞURA GÜNÜ DUASI
- muhtelif-videosohbetler
- Murada Kolay Ermek İçin
- MURAT DUALARI
- MUTLU AİLE
- MUTLU BASARILI VE ANLAMLI BİR YASAM İCİN ONCE AİLE
- MUTLU İLİSKİ İCİN DUA
- Mutluluğun formülü 40 ayette saklı
- Mübarek Cuma'nızı en kalbi duygularımla tebrik ediyor
- MÜBAREK GÜN VE GECELERDE OKUNACAK DUA
- MÜBİN DUASI
- mümin kardeşine dua
- MÜŞKÜLLERİN HALLİ İÇİN DUALAR
- nafile ibadetler
- NAFİLE NAMAZLAR
- NAMAZ
- namaz nedir?
- Namaz Vakitleri
- namaz-sure-ve-dualari
- NAMAZ. RAMAZAN.ORUÇ
- namaz.tesbih
- Namazda 2 Yerde Asla Gafİl Olmamali
- namazlardan sonra tesbihat
- NAS SURESİ
- nasıl dua edilir
- nasıl dua etmeli
- NAZARA KARŞI DUALAR
- NAZARDAN KORUNMAK İÇİN DUALAR
- NEBE SURESİ
- NEBE SURESİ FAZİLETLERİ
- Necip Fazıl Kısakürek Güzel Sözleri
- Necip Fazıl Kısakürek Sözleri
- NİHAT HATİPOGLU
- niyet
- NİYET DUALARI
- NUH TUFANI
- Nurlanmak
- Nurun nübüvvet duası
- NÜBÜVVET DUASI
- NÜBÜVVET VİRDİ
- OKUNACAK DUALAR
- OLULER İCİN OKUNACAK DUA
- On bir ayın sultanı Ramazan
- Onbir ayın sultanı Ramazan
- ORUC
- ORUCUN BEDENE SAGLADIGI FAYDALAR
- Orucun ve Ramazan ayının fazileti
- oruç
- Oruç Niyeti
- OSMANLI PADİŞAHLARI
- OSMANLI TARİHİ
- ölüleri diriltirdi
- ÖLÜM HAKKINDA
- özel bilgiler
- ÖZEL DUALAR
- özel gece namazları
- ÖZEL NAMAZLAR
- parasız kalmamak için dualar
- PAZAR
- PC E Kitap
- PC Eğitim
- perşembe
- PERŞEMBE GÜNÜ
- PERŞEMBE GÜNÜ DUALARI
- PEYGAMBER EFENDİMİZDEN (sav) 10 (on) Nasihat
- PEYGAMBER EFENDİMİZİ(S.A.V)rüyada görmek için
- Peygamber efendimizin çok okuduğu dualardan
- PEYGAMBERİMİZ GİBİ YASAMAK
- PEYGAMBERİMİZDEN DUALAR
- PEYGAMBERLER
- rahmet hazineleri
- Ramazan
- Ramazan Ayında Yapılacak Bazı Dua ve İbadetler
- Ramazan Duaları
- Ramazan Haberleri
- Ramazan Hadisleri
- Ramazan orucu için niyet nasıl yapılır
- ramazan sözleri
- Ramazan ve İsraf
- RAMAZAN YARDIMLARI
- RAMAZANDA HER GUN YASİN
- RAMAZANDA OKUNACAK EN GÜZEL DUALAR
- RAMAZANDA YAPILACAK İBADETLER
- ramazanı şerif sözleri
- RASÛLULLAH'IN ÖĞRETTİĞİ ÇOK ÖZEL DUALAR
- regaib-kandili-2013
- REGAİP
- REGAİP KANDİLİ DUASI
- REGAİP KANDİLİ FAZİLETİ
- REGAİP KANDİLİ NAMAZI
- REGAİP KANDİLİNDE NELER YAPMALI
- RIZIK DUALARI
- risale-i nurdan vecizeler-sözler
- Ruh ve sinir hastalıklarına okunacak dualar
- RÜYADA İSTEDİĞİNİ GÖRMEK İÇİN DUALAR
- RÜYADA KÂBUS GÖRMEMEK İÇİN DUA
- sabah akşam duaları
- SADAKA İLE İLGİLİ HADİSLER
- Sadaka ve Nafaka
- saglık
- SAGLIK
- SAĞLIK
- SAHABE-İ GÜZİN EFENDİLERİMİZ
- sahur
- SAİD ALPSOY
- said nursi mesajları
- said nursi sözleri
- said nursi sözleri anlamlı
- said nursi sözleri dini
- said nursi sözleri facebook
- SALAVAT DUALARI
- Salavat getirilecek yer ve zamanlar
- salavatı şerife
- Salavatlar
- Salavatlar ve Faydaları
- SALI GUNU
- SANAT DÜNYASINDAN
- SECDE SURESİ
- SECDE SURESİ ANLAMI
- SECDE SURESİ FAZİLETLERİ
- SECDE SURESİ LATİN OKUNUSU
- Selâm Olsun O Müjdeciye
- selam sana ya rasulallah
- SELATEN TUNCİNA
- SELATİ TEFRİCİYE
- Sen Âyetelkursi’den nerdesin.
- Sen kimsin?...
- SENE BAŞI DUASI
- SENE SONU DUASI
- Sevap Kazanmak İsteyenlere...
- SEVDİGİNE KAVUSMAK İCİN DUA
- SEVDİGİNLE MUTLU OLMAK İCİN DUA
- sevdiğini geri getirmek ve başka isteklerimiz için
- SEYTANDAN ALLAHA SIGINMAK
- SEYTANDAN UZAK NESİL İCİN DUA
- SEYTANIN SEVDİGİ VE SEVMEDİGİ İNSANLAR
- SEYYİD ANBULKADİR GEYLANİ
- SIKINTIDAN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- SIKINTILI ANLARDA NE YAPMALI
- SINAVLARDA BAŞARILI OLMAK İÇİN DUALAR
- SIRRUL RÛHANİYET KEŞFÜ'L GAYB DUASI
- SİHİR VAR MI ÖĞRENİN
- SİRKE DUSMEMEK İCİN OKUNACAK DUA
- SİVİLCE ÇIBAN DUASI
- Sivrisinek ve Prof. Dr. Galin Biserof Asenof'un keşfi
- SİZE KÖTÜ DAVRANANI DÜZELTMEK İÇİN
- sofilere-ozel
- sohbet videoları
- SOHBET VİDEOLARI
- SOMA
- SOMADAKİ İŞÇİLER İÇİN DUA
- soru-cevap
- STRESLERİ GİDEREN DUA
- subhanallahi ve bi-hamdihi
- sucan
- SUKUR DUALARI
- SUMBUL EFENDİ CAMİİ YARDIM
- SUMBUL EFENDİ EGİTİM VAKFI
- sunnet
- SURELER
- SURELER VE DUALAR
- SURELERİN FAZİLETİ
- SURELERİN VE AYETLERİN FAZİLETİ
- Sünnet Olan Gusüller
- Şevval Ayı
- ŞİDDET VE HAKSIZLIĞIN KALKMASI İÇİN DUALAR
- ŞİFA AYETLERİ
- şifa duaları
- ŞİFA DUALARI
- şifa için dua
- ŞİFALI BİTKİLER
- şifs bulmak için dua
- Şu insanlar perişan olsun .hadis
- TABERİ TEFSİRİ
- TECDİD-İ İMAN
- TECDİD-İ NİKAH
- TEFEKKUR
- TEMBELLERE DUA
- TERAVİH NAMAZININ FAZİLETLERİ
- Teravih namazının günlere göre ayrı ayrı fazileti vardır
- Tesbih Namazı
- TESBİH NAMAZI
- TESBİHAT
- tevbe namazı nasıl kılınır
- TILSIMLAR
- Timur Osmanoğlu
- TÖVBE DUASI
- tövbe namazı
- TÖVBE VE İSTİĞFAR DUALARI
- turbe ziyareti
- TÜRKÇE DUA
- uhrevi-kisisel
- UNUTKANLIĞI GİDERMEK İÇİN DUALAR
- Uykuda Dehşete Düşenler
- UYKUSUZLUK İCİN DUA
- UYKUSUZLUK İÇİN DUALAR
- Uyuşturucu alkol ve zinayı bıraktıran dualar
- ÜÇ AYLARIN TOPLUM HAYATINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
- Üç ayların faziletleri
- Ünlü Sözleri
- Vahyi anlamaya dair
- veda hutbesi
- VESVESEDEN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- VEYSEL KARANİ
- VEYSEL KARANİ DUASI
- VİDEO
- video-dualar
- video-sureler
- Ya Kahhar
- yalnızca bir oyun ve eğlence
- yalnızlıktan kurtaran dualar
- yaramaz çocuklar için dua
- yardım yapılacak yerler
- YARDIMLASMA
- yasin suresi
- YASİNİ ŞERİFİN OKUMA ŞEKİLLERİ
- YEMEK TARİFLERİ
- yeni dualar
- YENİ İSE GİRERKEN OKUNACAK DUA
- YENİ OLEN KİSİYE OKUNACAK DUA
- yeni resimler
- YERİ GÖĞÜ TİTRETEN SIKINTILARI BELALARI DEF EDEN DUA
- Yıldız saatleri
- YİTİĞİ BULMAK İÇİN
- yolumuzu-aydinlatanlar
- YORGUNLUGA KARSI DUA
- YUSUF SURESİ
- YUsuf Suresinin Fazileti Hakkında Hadisi Serifler
- yusuf suresinin faziletleri
- YÜZ GÜZELLİĞİ İÇİN DUA
- Zafer Yıldız
- zalimin zulmü
- ZALİMLERE KARŞI YARDIM DUASI
- ZARARA UGRAYAN İCİN DUA
- ZAYIFLAMAK İÇİN DUA
- zengin olmak için dua
- ZENGİNLİK İÇİN DUALAR
- ZİHİN AÇMAK İÇİN DUALAR
- ZİKİR SAYILARI
- ZİKİRLER
- Zikirlerin Önemi
- zikirli-ilahiler
- ZİNAYI ÖNLEME DUASI
- ZOR GUNLERİ HAYIRLISIYLA ATLATMAK İCİN DUA
- zulmün resmi
- ZULÜM EDENLERİ YOLA GETİREN DUALAR
0 yorum:
Yorum Gönder