Allah Yolunda Cîhad
Cihadün Fi Sebilillah (Allah Yolunda Cîhad)
Allah yolunda cihad, sahâbe-i kirâm'm vazgeçilmeziydi. İslâm garib olarak geldi. Ama çok kısa bir zaman zarfında beşeriyet alemi içinde yayıldı, devlet olup uygulama imkânına kavuştu. İslam'ın hakikatten mahrum topluluklara ulaştırılması ve hakikatsiz kalmış topluluklar arasında sür'atle yayılmasının temel sebeblerinden biri de, Ashâb-ı Kirâm'm dini mübini İslâm'ı yaymak ve hayata âmir kılmak için her türlü fedakârlığı göze almalarıydı. Sahabeler; Allah Rasûlü'nün has talebeleri, İslâm ordusunun asil askerleri, Allah'ın kullarına Hakk'ın nazarıyla bakan, gönülleri merhamet, şefkat, hizmet, doğruluk, istiğna ve diğergamlık gibi risâlet nurlarîarıyla dolu takvayı azık edinmiş cihad ehli kimselerdir.
Sahabeler iman içinde bir hayat yaşayarak sahip oldukları Rabbanî değerler uğrunda fedakârlığın her türünü üstlenmiş, cihad-ı ekberi de ciahd-ı asgari da gereği gibi hakkıyla yerine getirme şevki ve gayreti içinde olmuş ve kendilerinden sonraki müslüman nesillere hareketli ve bereketli örnekler miras bırakmış fedailerdir. Onlar için hayat iman ve cihad ile anlam kazanıyordu. Nitekim sahabe neslinden Hz. Hüseyin (R.a.) şöyle diyor: "Hayat; iman ve cihaddır." Sahabe neslinin indinde "iman için cihad, cihad için iman" asla vazgeçilmez öncelikli bir müşterektir. Sahabe neslinin cihad anlayışı kendi nevi şahsına münhasırdır. Sahabe neslinin cihadı, İslâm imanını hayata dönüştürme eylemi idi. Dolayısıyla imanı hayata dönüştürürken önüne çıkan engelleri acımadan bertaraf etmek, insanla İslâm arasındaki engelleri kaldırmak, insanlığı İslâm ile barıştırmak için her türlü cehdü gayreti göstermek, sahabe için cihad cümlesindendi.
Ashâb-ı Kiram için; "Gecelen zahid, gündüzleri mücahidi" tabirini kullanır. Bu tabirin kullanılması, sahabe neslinin kendi özgü meziyetlerinden ileri gelmiştir. Sahabe neslinin kendisine özgü meziyetlerinden birisi de, RasûlüIIah (sav)'in emrinde veya emriyle cihad yapmalarıydı. Rasûlüllah (sav)'in emrinde onunla ile birlikte cihad etmiş olmak, sonraki müslüman nesillerin sahip olamadıkları farklı bir bahtiyarlıktır. Bakınız tâbiun neslinden Süfyan b. Uyeyne (Rh.a.), Abdullah b. Mübarek hakkındaki görüşünü beyan ederken şunları söylüyor: Sah âb elerin durumlarını ve Abdullah İbn-i Mübarek'in durumunu inceledim. Nebi (sav) ile sohbette bulunmuş onun maiyetinde/emrinde cihad etmiş olmaları dışında Abdullah'dan daha üstün bir yönlerini göremedim. [154]
Sahabelerin cihadı, Allah yolunda olmakla mukayyeddi. Allah yolunda cihad; mü'min insanın hayatı imana adaması ve bu adayışmı kalbiyle, eliyle, diliyle, servetiyle fiilen ispatîamasıdır. Sahabeler bunu yapmışlardır. Sahâbe'de cihad, başlı başına bir yaşam tarzıdır. Sahabeler cihad'ı terketmeyi, kendi eliyle kendisini tehlikenin içine atmak olarak biliyordu. [155]
Sahabe nesli, Allah yolunda rızkını kılıçların gölgesinde arayan bir nesildir. İmam Muhammed (Rh.a.) "Siyer-i Kebir" adlı eserinde Rasûlüllah (sav)'in şu hadisini kaydediyor: Rasûlüllah (sav) buyuruyor:
“Allahû Teâla, kıyametin kopmasına yakın bir zamanda beni kılıçla gönderdi. Rızkımı da mızrağımın altında yahut mızrağımın gölgesinde (ravinin şüphesidir) kıldı. Bana muhalefet edene de zillet ve küçüklük verdi. Her kim kendisini bir kavme benzetirse o onlardandır."
"Beni kılıçla gönderdi" sözünden maksad, beni Allah yolunda cihad etmek üzere gönderdi, demektir. Rasûlüllah (sav)'in Tevrat'taki vasfı şöyledir:
“Düşmana karşı savaşla mamur bir Peygamberdir. Cesaretin şiddetinden gözleri kırmızıdır." Ümmetinin vasfı ise şöyledir:
"Kitapları kalblerinde saklı ve kılıçları omuzlarındadır.” [156]
Sahabe nesli, mücahidliği Kur'an ayetleriyle tescil edilmiş bir nesildir. Onlar, Rasûlüllah (sav) ile birlikte onun emrinde cihad ederek mücahid oldular. Allahû Teâla buyuruyor:
“Allah'a iman edin ve Rasûlü ile birlikte cihada gidin." diye bir sûre indirildiği zaman, içlerinden mal mülk sahibi olanlar senden izin istediler ve "bırak bizi oturanlarla beraber oturalım" dediler.” [157]
“Onlar, oturanlarla beraber oturmaktan hoşlandılar. Kalblerine mühür vuruldu. Bundan dolayı onlar anlayışsızdırlar.” [158]
“Fakat Peygamber ve onunla beraber olan müminler mallarıyla; canlarıyla cihad ettiler. İşte bütün hayırlar onlarındır. Murada erenler de İşte onlardır.” [159]
“Allah onlara, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İçlerinde ebedi kalacaklardır. İşte o büyük kurtuluş budur.” [160]
Ashâb-ı Kiram, cihadsız cenneti düşünmeyen bir nesildir. Sahabeler, cihadlarıyla cenneti hakeden cennetliklerdir. Onların cihadı, fitneden eser kalmayıncaya ve din de (hayat sistemi de) bütünüyle Allah'ın hükmüne ve hakimiyetine has kilınmcaya kadar devam eden bir cihaddır. Allah yolunda cihadın kıyamete kadar devam eden bir ibadet olgunu kabul etmek, Ashâb-ı Kirâm'ı izlemenin değişmez asgari şartîarındandır.
Kendilerini mevsimlik cihad anlayışlarına kaptıranlar, sahabenin izinde yürümeyenlerdir. Dolayısıyla cihadsız bir nesil, Ashâb-ı Kirâm'ın yolunda sayılmaz. Allah yolunda cihad, sahabenin hayat tarzıdır. Sahabe, hayatını ve servetini cennet karşılığında Allahû Teâla'ya satan kârlı nesildir.
Sahabeler dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, Allah yolunda cihad onların asla ve kafa vazgeçemedikleri öncelikli müştereklerindendi. Onlar, mazeretsiz terk-i cihadı, nifak alâmeti kabul ediyorlardı. Nitekim Sahabe neslinden Hz. Ebu Bekir (R.a.) der ki: "Cihadı terkeden , zillete düşer." Cihad öyle bir ibadettir ki; ihyası izzetin garantisi, terki ise zilletin davetiyesidir. Cihadsız gün geçirenler, zelil olmaya mahkûmdurlar. Kısacası; Ashâb-ı Kirâm'm yolunda gitmek ve onların kıvam .göstergelerinden hayatımıza izler taşımak izzet, bunu ihmal etmek ise zillettir. Sahabe keyfî, küfrî ve cebrî güçlere boyun eğmemiştir. Aksine sahabe nesli, keyfî, küfrî ve cebrî kadroların iktidarlarını, düzenlerini ortadan kaldırmak için adeta cihadı nimet bilmiştir. Onlar Allah yolunda şehid olmayı hayattan daha çok sevmişlerdir.
Yukarıda mahiyeti izah edilen Ashâb-ı Kirâm'ın kıvam göstergeleri, hangi çağda ve mekânda olursa olsun, İslâm adına ve müslümanları temsilen oluşturulan tüm oluşumlarının vazgeçilmezleri sayılırlar. Çalışma programlarında Ashâb-ı Kirâm'ın kıvam göstergelerine yer vermeyen oluşumlar, Rasûlüllah (sav) ve O'nun sahabelerinin üzerinde bulundukları yolun üzerinde sayılmazlar. Yani sahabelerin hassasiyetlerini hassasiyet edinmeyenler, sahabenin yolunda sayılmazlar.
Netice olarak Ashâb-ı Kirâm'ın kıvam göstergeleri, bir kurtuluş neslinin cennetlik belgeleridir. Onları hayata taşımak, yeniden Asr-ı Saadeti oluşturma imkânına kavuşmaktır. Yeni Asr-ı Saadetler oluşturmak isteyenler, Ashâb-ı Kirâm'in kıvam göstergelerini gündemlerine taşımak mecburiyetindedirler. Bunun da yolu sahabelerin hayatlarını inceleyerek, onların fıkıhlarını anlamak ve onların İslâm'ı yaşadıkları gibi yaşamaktır.
Hayat muallimi olarak Rasûlüllah (sav)'ın örnekliğinde ve önderliğinde İslâm'ı anlamak ve yaşamak, herkese nasib olmayan Rabbani bir nimettir. Bu nimete sadece sahabe nesli nail olmuştur.
Sahabe nesli, Allahû Teâlâ ve Rasûlünün tezkiye ve ta'diline mazhar olduğu için, İslâm dinini anlamada ve yaşamada ölçü kabul edilmiştir.
Fıkhu's sahabe denildiğinde iki şey aklımıza gelmelidir: Birincisi sahabeleri oldukları gibi tanımaktır. İkincisi ise sahabelerin İslâm'ı anlamaları ve yaşamalarıdır. Sahabenin İslam'ı anlaması yani fıkhı özeldir. Çünkü saâbenin kavli ve fiili dinde delil kabul edilmiş ve onlardan sonra gelen müslüman nesiller için bağlayıcı olmuştur. Bunun için tarih boyunca her iki boyutuyla fıkhu's sahabe hep İslâm ümmetinin gündeminde olmuştur.
Akide ve iman dünyasında ortaya çıkmış olan, tarihin haber verdiği şerefli bir topluluğun haberleri ne uydurulmuş bir olaylar manzumesidir, ne de olur olmaz söylenmiş sözlerdir.
Bütün bir tarih, güvenilirlikte, doğrulukta ve hakikati araştırmada İslâm tarihi ve kahramanlarının şahid olduğu böylesi bir zaman dilimine şahid olmamıştır. Çünkü bu devrin öğrenilmesi ve araştırılması uğrunda harikulade beşerî bir gayret ortaya konulmuştur. Yüce İslâm alimleri, İslâm'ın ilk asrında küçük bir fısıltı ve kıpırdanmayı dahi ihmal etmeksizin araştırma laboratuarına getirmişler, tenkit süzgecinden geçirmişlerdir.
Allah Rasûlünün eşsiz sahabesinin şerefli tabloları, her ne kadar efsane gibi görense de efsane değildir. Bilakis bunlar, o yüce kimselerin şahsiyet ve hayatlarında şekil bulmuş hakikatlerdir. Ve onlar zirveleşenlerdir, ışık saçanlardır. Yazarların ve vasfedenlerin istedikleri kadar değil, bizzat o hakikatlerinin sahiplerinin, enginlik ve kemal yolunda olağan üstü gayret sarfedenierin istedikleri kadardır. Şu nokta önemlidir ki; tarih, adalet ve kemalin gerçekleşmesi için azm ve niyetlerini pekiştirmiş ve bu uğurda hayatlarını ortaya koymuş, sınırsız cesaret ve kahramanlık örneği göstermiş, Allah Rasûlü'nün etrafında, öbeklenen insanlar gibi başka bir topluluğa şahit olmamıştır.
Sahabeler, tam beklendikleri zamanda ve söz verildikleri günde geldiler... Onlar, Peygamberleriyle (sav) beraber, müjdeleyici ve kulluk edici olarak geldiler. Hayat, kölelik zincirini kıracak, insanlığı şu anda ve geleceğinde hür kılacak kahramanlar beklerken, onlar, peygamberlerinin (sav) arkasından, devrimci ve hürriyetçi olarak geldiler. Ve hayat, insanlık medeniyeti için yeni ve sağlam doğuşlar ortaya koyacak insanları beklerken, onlar, öncüler ve uzak görüşlü olarak geldiler. Bunlar, kısa bir zamanda bu kadar şeyi nasıl sığdırabilirlerdi? Koca bir imparatorluğu köhne bir âlemin başına geçirip, onları atılmış birikinti haline nasıl getirebilirlerdi. Bütün bunların ötesinde, bütün bir insanlığı, tevhid ışığı ile aydınlatacak ve onu ebediyete kadar muhafaza edecek böyle bir oluşumu ışık hızıyla gerçekleştirmeye nasıl güç yetirebilirlerdi?
Hiç şüphesiz bütün bu gerçekleşenler bu mucizeleri, büyük mucize Kur'an-ı Kerim'in nüzulünün, Rasûl-ü Emin'in tebliğinin ve ümmetinin, nurlu yola baş koymasının yansımalarından başka bir şey değildir.
Sahabe nesli, öncelikli olarak Kur'an'dan, sünnetten Allahû Teâla'ya olan kulluğunu kemale erdirmek için hükümler istinbat etmiştir. Bakınız Abdullah İbn-i Abbas (R.a.) şöyle diyor: "Hanımımın benim için süslendiği gibi, ben de onun için süslenmek istiyorum. Zira Allahû Teâla "Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç adet süresi beklerler ve Allah'ın rahimlerinde yarattığını gizlemeleri, kendilerine helâl olmaz. Eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorlarsa gizlemezler. Kocaları da, barışmak istedikleri takdirde o süre içersinde onları geri almaya daha layıktırlar. O kadınların, üzerlerindeki meşru hak gibi, kendilerinin de haklan vardır. Yalnız erkekler için, onların üzerinde bir derece vardır. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir."
Kitap ve sünnete göre düşünmek suretiyle kitap ve sünnet bağlısı olarak yaşamak, sdahâbe gidişatını takib etmekle mümkündür. Şunu kabul etmek gerekir ki Hz. Peygamber (sav)'in ilk işi; İslâm'ın şahıslarında canlandığı bireyler sahabeler de bu kıvamı temsil eden ilk müslüman nesildir.
"Sizin en hayırlılarınız, görüldükleri zaman Aziz ve Celil olan Allah'ın hatırlandığı kimselerdir.” [161] hadisi, hem bu gayeyi hem de sahabe neslinin genel niteliğini tespit ve tescil etmektedir. Unutulmamalıdır ki: Sahabeler, Kitap ve Sünnet ehlidir. Sahabelerin yolunu izlemek, Kitap ve Sünnet'e uymak anlamına gelir. Sahabeler, Rasûlüllah (sav)'in sünnetine tabi idiler. Sünnet'e ittiba eden Kur'an'a tabi olmuş demektir. Sahabeler bu konuda en önde gelenlerdir. Rasûlüllah (sav) sahabelere Kur'an'm lafzını getirip bildirdiği gibi, manasını açıklamıştır, "insanlara ne indirildiğini açıklayasın diye.” [162] ayetinin öncelikle sahabeleri kapsadığı açıktır. Dolayısıyla sahabe fıkhı; Allahû Teâla 'nın ayetlerinden, Rasûlüllah (sav) 'in sahih sünnetinden isabetli hükümler çıkarmak ve ihtilaflı konuların çözümüne ulaşabilmek için anlamı açık olan muhkem ayetlerden hareket etmek, sahih hadislerin beyanlarını dikkate almak, nassları bütünlük içinde anlamaya çalışmak, nakli ve aklî bir zaruret bulunmadıkça nassların zahirine bağlı kalıp akit nakle tabi kılmaktır.
Sahabeler, vahyin fikir işçiliğini yapmışlardır. Kur'an'dan hüküm istinbat ederken kendi nefislerine pay çıkarmayı devre dışı bırakmamışlardır. Bakınız Allahû Teâla şöyle buyuruyor:
"Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yansında ve üçte birinde kalktığını, seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor. Gece ve gündüzü Allah takdir eder. O, sizin onu sayamayacağınızı bildi de sizi affetti. Bundan böyle Kur'ân'dan size ne kolay gelirse okuyun. Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah'ın îütfunu arayan başka kimseler ve Allah yolunda savaşan daha başka insanlar olacağını bilmiştir. Onun için Kur'an'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun, namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin. [163] Kendiniz için gön derdiğiniz her iyiliği, Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan bağış dileyin. Kuşkusuz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.” [164]
Burada Allah'ın lütfün dan kazanç elde etmek ve ticaret yapmak için yolculuğa çıkanlarla, Allah yolunda çarpışacak mücahitlerin yanyana zikredilmiş olmalarında bunların ikisinin de mükâfatta birbirlerine yakın olduklarına işaret vardır. Beyhaki "Şuab-ı İman" da ve daha başkaları Hz. Ömer (R.a)'in: "Bana ölümün geleceği haller içinde Allah yolunda cihattan sonra en sevgili hâl, ben bir dağın iki bölüntüsü arasında Allah'ın lütfundan bir şey aradfğım sırada ölümün bana gelmesidir." dediğini ve bu âyetini okuduğunu rivayet etmişlerdir. [165] Dikkat edilirse, sahabe önce kendi nefsi için ayet-i kerime'den ders ve vazife çıkarıyor. Sahabenin fıkhında Allah yolunda ve Allah'ın hükmüne bağlı kalan tüccarla, mücahid eşdeğerdi. Şunu bilelim ki; sahabeler fikıhleri gereği ticaretleri cihad, cihadları ticaret olan bir nesildi. Allah yolunda ticareti cihada dönüştürmek ve cihad atmosferinde tutmak, sahabenin fıkhına ittiba etmenin gereğindendir.
Abdullah b. Ömr (bir rivayette Abdullah b. Abbas) "İnsanın kıldığı namaz, bazen başına belâ olur" diyor. Bu nasıl şeydir. Allah rızası için kılman bir ibadet nasıl belâ olur? diyorlar. Abdullah (R.a.) da şöyle cevap veriyor: İnsan namaz kılar ve hayatı boyunca bu namazına devam eder, fakat bu namazı kendisini münkerden/kötülükten ve fahşadan nehyetmez/alıkoymaz. Bayatı boyunca -Ben namaz kılıyorum- zanneder fakat hayatın sonunda iş muhasebeye ve muhakemeye geldiğinde, esas kriter ve ölçü ortaya konulduğunda kıldığı namazların Allah'ın istediği ve Peygamberin öğrettiği namaz olmadığı ortaya çıkınca, bu namazlar bu adamın başına belâ olur, çünkü kendisini aldatmıştır" diyor. [166]
Sahabe fıkhı, her konuda vahyi öne çıkarma fıkhıdır. Kur'an ayetini tanımamak, bilmemek sahabeleri mahzun ederdi. Yani hüzünlü hale getirirdi. [167] Sahabelerin gündemini Kur'an ayetleri oluşturuyordu. Onların bütün çaba ve gayretleri, Allah'ın kitabını Allah'ın muradına göre öğrenmek ve uygulamaktı. Bakınız Abdullah b. Mesud (R.a.) şöyle diyor: "Allah'ın kitabını benden daha iyi bilen birinin olduğunu bilseydim, bineklerin ulaşabildiği yere kadar gider, ondan istifade ederdim.” [168]
Sahabelerin hepsinin seviyesi bir değildi. Onların Kur'an-ı Kerim'i anlama hususunda seviyeleri farklı farklı idi. Bakınız Tabiun neslinden Mesruk (Rh.a.) şöyle diyor: "Kur'an-i Kerim'i fıkhetme/anlama, kavrama hususunda sahâbelrin kimi bir kişiyi, kimi iki kişiyi, kimi on kişiyi, kimi yüz kişiyi, kimi de tüm insanlığı sulayıp doyuracak düzeyde bir anlayış sahibi idiler. [169] Dikkat edilirse, sahabeler, İslâm ümmetinin fıkıh muallimleridir. Kur'an-ı Kerim'in Allah'ın muradına göre anlaşılmasında Kur'an'm ilk nesli olan sahabenin Kur'an fıkhı, İslam ümmetini bağlar.”
Kitap ve sünnet bağlısı yaşamanın örnekleri olan sahabelerin fıkhını hor ve hakir görme hakkına hiçbir müslüman sahip değildir. Kim ne derse desin, Allahû Teâla'nın kendilerinden razı olduğu, kendilerinin de Allahû Teâla'dan razı oldukları bizzat Kur'an tarafından haber verilen bir neslin fıkhı, Allahû Teâla'ya kulluk eden herkesi bağlar.
Kaynaklar
[154] Siyeru A'lâmi'n Nübelâ/Zehebî, C:8, Sh: 390
[155] Tirmizî, Tefsir: 3.
[156] Sieyr-i Kebir/İmam Muhammed/Şerh: Serahsi, Ter: M. Said Şimşek, C:l, Sh: 38, İst/1980
[157] Tevbe: 9/ 86.
[158] Tevbe: 9/ 87.
[159] Tevbe: 9/88.
[160] Tevbe: 9/89.
[161] Sünen-i İbn-i Mace, Zühd: 4
[162] Nahl: 16/44
[163] Hayırlı işlere mal sarfedin
[164] Müzemmil: 73/20
[165] Hak Dini Kur'an Dili/M. Hamdi Yazır, C:8, Sh:5444, İst/1971
[166] Vahiy Kültürü/Ruhi Özcan, Sh:95, İ-t/1996
[167] İbn-i Kesir, Tefsiru'l Kur'ani'l Azim, C:3, Sh: 414; Allame Alûsî, Ruhu'l Meani, C:l, Sh: 5
[168] Kurtubî, el- Camiu Li Ahkâmi'l Kur'an, C:l, Sh:35; Zerkeşi, el- Burhan Fi Kur'an, C:2, Sh;157, Beyrut/1972
[169] Zehebi, et- Tefsir ve'l Müfessirun, C:l, Sh-38 Kahşre/1989.
Allah yolunda cihad, sahâbe-i kirâm'm vazgeçilmeziydi. İslâm garib olarak geldi. Ama çok kısa bir zaman zarfında beşeriyet alemi içinde yayıldı, devlet olup uygulama imkânına kavuştu. İslam'ın hakikatten mahrum topluluklara ulaştırılması ve hakikatsiz kalmış topluluklar arasında sür'atle yayılmasının temel sebeblerinden biri de, Ashâb-ı Kirâm'm dini mübini İslâm'ı yaymak ve hayata âmir kılmak için her türlü fedakârlığı göze almalarıydı. Sahabeler; Allah Rasûlü'nün has talebeleri, İslâm ordusunun asil askerleri, Allah'ın kullarına Hakk'ın nazarıyla bakan, gönülleri merhamet, şefkat, hizmet, doğruluk, istiğna ve diğergamlık gibi risâlet nurlarîarıyla dolu takvayı azık edinmiş cihad ehli kimselerdir.
Sahabeler iman içinde bir hayat yaşayarak sahip oldukları Rabbanî değerler uğrunda fedakârlığın her türünü üstlenmiş, cihad-ı ekberi de ciahd-ı asgari da gereği gibi hakkıyla yerine getirme şevki ve gayreti içinde olmuş ve kendilerinden sonraki müslüman nesillere hareketli ve bereketli örnekler miras bırakmış fedailerdir. Onlar için hayat iman ve cihad ile anlam kazanıyordu. Nitekim sahabe neslinden Hz. Hüseyin (R.a.) şöyle diyor: "Hayat; iman ve cihaddır." Sahabe neslinin indinde "iman için cihad, cihad için iman" asla vazgeçilmez öncelikli bir müşterektir. Sahabe neslinin cihad anlayışı kendi nevi şahsına münhasırdır. Sahabe neslinin cihadı, İslâm imanını hayata dönüştürme eylemi idi. Dolayısıyla imanı hayata dönüştürürken önüne çıkan engelleri acımadan bertaraf etmek, insanla İslâm arasındaki engelleri kaldırmak, insanlığı İslâm ile barıştırmak için her türlü cehdü gayreti göstermek, sahabe için cihad cümlesindendi.
Ashâb-ı Kiram için; "Gecelen zahid, gündüzleri mücahidi" tabirini kullanır. Bu tabirin kullanılması, sahabe neslinin kendi özgü meziyetlerinden ileri gelmiştir. Sahabe neslinin kendisine özgü meziyetlerinden birisi de, RasûlüIIah (sav)'in emrinde veya emriyle cihad yapmalarıydı. Rasûlüllah (sav)'in emrinde onunla ile birlikte cihad etmiş olmak, sonraki müslüman nesillerin sahip olamadıkları farklı bir bahtiyarlıktır. Bakınız tâbiun neslinden Süfyan b. Uyeyne (Rh.a.), Abdullah b. Mübarek hakkındaki görüşünü beyan ederken şunları söylüyor: Sah âb elerin durumlarını ve Abdullah İbn-i Mübarek'in durumunu inceledim. Nebi (sav) ile sohbette bulunmuş onun maiyetinde/emrinde cihad etmiş olmaları dışında Abdullah'dan daha üstün bir yönlerini göremedim. [154]
Sahabelerin cihadı, Allah yolunda olmakla mukayyeddi. Allah yolunda cihad; mü'min insanın hayatı imana adaması ve bu adayışmı kalbiyle, eliyle, diliyle, servetiyle fiilen ispatîamasıdır. Sahabeler bunu yapmışlardır. Sahâbe'de cihad, başlı başına bir yaşam tarzıdır. Sahabeler cihad'ı terketmeyi, kendi eliyle kendisini tehlikenin içine atmak olarak biliyordu. [155]
Sahabe nesli, Allah yolunda rızkını kılıçların gölgesinde arayan bir nesildir. İmam Muhammed (Rh.a.) "Siyer-i Kebir" adlı eserinde Rasûlüllah (sav)'in şu hadisini kaydediyor: Rasûlüllah (sav) buyuruyor:
“Allahû Teâla, kıyametin kopmasına yakın bir zamanda beni kılıçla gönderdi. Rızkımı da mızrağımın altında yahut mızrağımın gölgesinde (ravinin şüphesidir) kıldı. Bana muhalefet edene de zillet ve küçüklük verdi. Her kim kendisini bir kavme benzetirse o onlardandır."
"Beni kılıçla gönderdi" sözünden maksad, beni Allah yolunda cihad etmek üzere gönderdi, demektir. Rasûlüllah (sav)'in Tevrat'taki vasfı şöyledir:
“Düşmana karşı savaşla mamur bir Peygamberdir. Cesaretin şiddetinden gözleri kırmızıdır." Ümmetinin vasfı ise şöyledir:
"Kitapları kalblerinde saklı ve kılıçları omuzlarındadır.” [156]
Sahabe nesli, mücahidliği Kur'an ayetleriyle tescil edilmiş bir nesildir. Onlar, Rasûlüllah (sav) ile birlikte onun emrinde cihad ederek mücahid oldular. Allahû Teâla buyuruyor:
“Allah'a iman edin ve Rasûlü ile birlikte cihada gidin." diye bir sûre indirildiği zaman, içlerinden mal mülk sahibi olanlar senden izin istediler ve "bırak bizi oturanlarla beraber oturalım" dediler.” [157]
“Onlar, oturanlarla beraber oturmaktan hoşlandılar. Kalblerine mühür vuruldu. Bundan dolayı onlar anlayışsızdırlar.” [158]
“Fakat Peygamber ve onunla beraber olan müminler mallarıyla; canlarıyla cihad ettiler. İşte bütün hayırlar onlarındır. Murada erenler de İşte onlardır.” [159]
“Allah onlara, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İçlerinde ebedi kalacaklardır. İşte o büyük kurtuluş budur.” [160]
Ashâb-ı Kiram, cihadsız cenneti düşünmeyen bir nesildir. Sahabeler, cihadlarıyla cenneti hakeden cennetliklerdir. Onların cihadı, fitneden eser kalmayıncaya ve din de (hayat sistemi de) bütünüyle Allah'ın hükmüne ve hakimiyetine has kilınmcaya kadar devam eden bir cihaddır. Allah yolunda cihadın kıyamete kadar devam eden bir ibadet olgunu kabul etmek, Ashâb-ı Kirâm'ı izlemenin değişmez asgari şartîarındandır.
Kendilerini mevsimlik cihad anlayışlarına kaptıranlar, sahabenin izinde yürümeyenlerdir. Dolayısıyla cihadsız bir nesil, Ashâb-ı Kirâm'ın yolunda sayılmaz. Allah yolunda cihad, sahabenin hayat tarzıdır. Sahabe, hayatını ve servetini cennet karşılığında Allahû Teâla'ya satan kârlı nesildir.
Sahabeler dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, Allah yolunda cihad onların asla ve kafa vazgeçemedikleri öncelikli müştereklerindendi. Onlar, mazeretsiz terk-i cihadı, nifak alâmeti kabul ediyorlardı. Nitekim Sahabe neslinden Hz. Ebu Bekir (R.a.) der ki: "Cihadı terkeden , zillete düşer." Cihad öyle bir ibadettir ki; ihyası izzetin garantisi, terki ise zilletin davetiyesidir. Cihadsız gün geçirenler, zelil olmaya mahkûmdurlar. Kısacası; Ashâb-ı Kirâm'm yolunda gitmek ve onların kıvam .göstergelerinden hayatımıza izler taşımak izzet, bunu ihmal etmek ise zillettir. Sahabe keyfî, küfrî ve cebrî güçlere boyun eğmemiştir. Aksine sahabe nesli, keyfî, küfrî ve cebrî kadroların iktidarlarını, düzenlerini ortadan kaldırmak için adeta cihadı nimet bilmiştir. Onlar Allah yolunda şehid olmayı hayattan daha çok sevmişlerdir.
Yukarıda mahiyeti izah edilen Ashâb-ı Kirâm'ın kıvam göstergeleri, hangi çağda ve mekânda olursa olsun, İslâm adına ve müslümanları temsilen oluşturulan tüm oluşumlarının vazgeçilmezleri sayılırlar. Çalışma programlarında Ashâb-ı Kirâm'ın kıvam göstergelerine yer vermeyen oluşumlar, Rasûlüllah (sav) ve O'nun sahabelerinin üzerinde bulundukları yolun üzerinde sayılmazlar. Yani sahabelerin hassasiyetlerini hassasiyet edinmeyenler, sahabenin yolunda sayılmazlar.
Netice olarak Ashâb-ı Kirâm'ın kıvam göstergeleri, bir kurtuluş neslinin cennetlik belgeleridir. Onları hayata taşımak, yeniden Asr-ı Saadeti oluşturma imkânına kavuşmaktır. Yeni Asr-ı Saadetler oluşturmak isteyenler, Ashâb-ı Kirâm'in kıvam göstergelerini gündemlerine taşımak mecburiyetindedirler. Bunun da yolu sahabelerin hayatlarını inceleyerek, onların fıkıhlarını anlamak ve onların İslâm'ı yaşadıkları gibi yaşamaktır.
Hayat muallimi olarak Rasûlüllah (sav)'ın örnekliğinde ve önderliğinde İslâm'ı anlamak ve yaşamak, herkese nasib olmayan Rabbani bir nimettir. Bu nimete sadece sahabe nesli nail olmuştur.
Sahabe nesli, Allahû Teâlâ ve Rasûlünün tezkiye ve ta'diline mazhar olduğu için, İslâm dinini anlamada ve yaşamada ölçü kabul edilmiştir.
Fıkhu's sahabe denildiğinde iki şey aklımıza gelmelidir: Birincisi sahabeleri oldukları gibi tanımaktır. İkincisi ise sahabelerin İslâm'ı anlamaları ve yaşamalarıdır. Sahabenin İslam'ı anlaması yani fıkhı özeldir. Çünkü saâbenin kavli ve fiili dinde delil kabul edilmiş ve onlardan sonra gelen müslüman nesiller için bağlayıcı olmuştur. Bunun için tarih boyunca her iki boyutuyla fıkhu's sahabe hep İslâm ümmetinin gündeminde olmuştur.
Akide ve iman dünyasında ortaya çıkmış olan, tarihin haber verdiği şerefli bir topluluğun haberleri ne uydurulmuş bir olaylar manzumesidir, ne de olur olmaz söylenmiş sözlerdir.
Bütün bir tarih, güvenilirlikte, doğrulukta ve hakikati araştırmada İslâm tarihi ve kahramanlarının şahid olduğu böylesi bir zaman dilimine şahid olmamıştır. Çünkü bu devrin öğrenilmesi ve araştırılması uğrunda harikulade beşerî bir gayret ortaya konulmuştur. Yüce İslâm alimleri, İslâm'ın ilk asrında küçük bir fısıltı ve kıpırdanmayı dahi ihmal etmeksizin araştırma laboratuarına getirmişler, tenkit süzgecinden geçirmişlerdir.
Allah Rasûlünün eşsiz sahabesinin şerefli tabloları, her ne kadar efsane gibi görense de efsane değildir. Bilakis bunlar, o yüce kimselerin şahsiyet ve hayatlarında şekil bulmuş hakikatlerdir. Ve onlar zirveleşenlerdir, ışık saçanlardır. Yazarların ve vasfedenlerin istedikleri kadar değil, bizzat o hakikatlerinin sahiplerinin, enginlik ve kemal yolunda olağan üstü gayret sarfedenierin istedikleri kadardır. Şu nokta önemlidir ki; tarih, adalet ve kemalin gerçekleşmesi için azm ve niyetlerini pekiştirmiş ve bu uğurda hayatlarını ortaya koymuş, sınırsız cesaret ve kahramanlık örneği göstermiş, Allah Rasûlü'nün etrafında, öbeklenen insanlar gibi başka bir topluluğa şahit olmamıştır.
Sahabeler, tam beklendikleri zamanda ve söz verildikleri günde geldiler... Onlar, Peygamberleriyle (sav) beraber, müjdeleyici ve kulluk edici olarak geldiler. Hayat, kölelik zincirini kıracak, insanlığı şu anda ve geleceğinde hür kılacak kahramanlar beklerken, onlar, peygamberlerinin (sav) arkasından, devrimci ve hürriyetçi olarak geldiler. Ve hayat, insanlık medeniyeti için yeni ve sağlam doğuşlar ortaya koyacak insanları beklerken, onlar, öncüler ve uzak görüşlü olarak geldiler. Bunlar, kısa bir zamanda bu kadar şeyi nasıl sığdırabilirlerdi? Koca bir imparatorluğu köhne bir âlemin başına geçirip, onları atılmış birikinti haline nasıl getirebilirlerdi. Bütün bunların ötesinde, bütün bir insanlığı, tevhid ışığı ile aydınlatacak ve onu ebediyete kadar muhafaza edecek böyle bir oluşumu ışık hızıyla gerçekleştirmeye nasıl güç yetirebilirlerdi?
Hiç şüphesiz bütün bu gerçekleşenler bu mucizeleri, büyük mucize Kur'an-ı Kerim'in nüzulünün, Rasûl-ü Emin'in tebliğinin ve ümmetinin, nurlu yola baş koymasının yansımalarından başka bir şey değildir.
Sahabe nesli, öncelikli olarak Kur'an'dan, sünnetten Allahû Teâla'ya olan kulluğunu kemale erdirmek için hükümler istinbat etmiştir. Bakınız Abdullah İbn-i Abbas (R.a.) şöyle diyor: "Hanımımın benim için süslendiği gibi, ben de onun için süslenmek istiyorum. Zira Allahû Teâla "Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç adet süresi beklerler ve Allah'ın rahimlerinde yarattığını gizlemeleri, kendilerine helâl olmaz. Eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorlarsa gizlemezler. Kocaları da, barışmak istedikleri takdirde o süre içersinde onları geri almaya daha layıktırlar. O kadınların, üzerlerindeki meşru hak gibi, kendilerinin de haklan vardır. Yalnız erkekler için, onların üzerinde bir derece vardır. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir."
Kitap ve sünnete göre düşünmek suretiyle kitap ve sünnet bağlısı olarak yaşamak, sdahâbe gidişatını takib etmekle mümkündür. Şunu kabul etmek gerekir ki Hz. Peygamber (sav)'in ilk işi; İslâm'ın şahıslarında canlandığı bireyler sahabeler de bu kıvamı temsil eden ilk müslüman nesildir.
"Sizin en hayırlılarınız, görüldükleri zaman Aziz ve Celil olan Allah'ın hatırlandığı kimselerdir.” [161] hadisi, hem bu gayeyi hem de sahabe neslinin genel niteliğini tespit ve tescil etmektedir. Unutulmamalıdır ki: Sahabeler, Kitap ve Sünnet ehlidir. Sahabelerin yolunu izlemek, Kitap ve Sünnet'e uymak anlamına gelir. Sahabeler, Rasûlüllah (sav)'in sünnetine tabi idiler. Sünnet'e ittiba eden Kur'an'a tabi olmuş demektir. Sahabeler bu konuda en önde gelenlerdir. Rasûlüllah (sav) sahabelere Kur'an'm lafzını getirip bildirdiği gibi, manasını açıklamıştır, "insanlara ne indirildiğini açıklayasın diye.” [162] ayetinin öncelikle sahabeleri kapsadığı açıktır. Dolayısıyla sahabe fıkhı; Allahû Teâla 'nın ayetlerinden, Rasûlüllah (sav) 'in sahih sünnetinden isabetli hükümler çıkarmak ve ihtilaflı konuların çözümüne ulaşabilmek için anlamı açık olan muhkem ayetlerden hareket etmek, sahih hadislerin beyanlarını dikkate almak, nassları bütünlük içinde anlamaya çalışmak, nakli ve aklî bir zaruret bulunmadıkça nassların zahirine bağlı kalıp akit nakle tabi kılmaktır.
Sahabeler, vahyin fikir işçiliğini yapmışlardır. Kur'an'dan hüküm istinbat ederken kendi nefislerine pay çıkarmayı devre dışı bırakmamışlardır. Bakınız Allahû Teâla şöyle buyuruyor:
"Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yansında ve üçte birinde kalktığını, seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor. Gece ve gündüzü Allah takdir eder. O, sizin onu sayamayacağınızı bildi de sizi affetti. Bundan böyle Kur'ân'dan size ne kolay gelirse okuyun. Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah'ın îütfunu arayan başka kimseler ve Allah yolunda savaşan daha başka insanlar olacağını bilmiştir. Onun için Kur'an'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun, namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin. [163] Kendiniz için gön derdiğiniz her iyiliği, Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan bağış dileyin. Kuşkusuz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.” [164]
Burada Allah'ın lütfün dan kazanç elde etmek ve ticaret yapmak için yolculuğa çıkanlarla, Allah yolunda çarpışacak mücahitlerin yanyana zikredilmiş olmalarında bunların ikisinin de mükâfatta birbirlerine yakın olduklarına işaret vardır. Beyhaki "Şuab-ı İman" da ve daha başkaları Hz. Ömer (R.a)'in: "Bana ölümün geleceği haller içinde Allah yolunda cihattan sonra en sevgili hâl, ben bir dağın iki bölüntüsü arasında Allah'ın lütfundan bir şey aradfğım sırada ölümün bana gelmesidir." dediğini ve bu âyetini okuduğunu rivayet etmişlerdir. [165] Dikkat edilirse, sahabe önce kendi nefsi için ayet-i kerime'den ders ve vazife çıkarıyor. Sahabenin fıkhında Allah yolunda ve Allah'ın hükmüne bağlı kalan tüccarla, mücahid eşdeğerdi. Şunu bilelim ki; sahabeler fikıhleri gereği ticaretleri cihad, cihadları ticaret olan bir nesildi. Allah yolunda ticareti cihada dönüştürmek ve cihad atmosferinde tutmak, sahabenin fıkhına ittiba etmenin gereğindendir.
Abdullah b. Ömr (bir rivayette Abdullah b. Abbas) "İnsanın kıldığı namaz, bazen başına belâ olur" diyor. Bu nasıl şeydir. Allah rızası için kılman bir ibadet nasıl belâ olur? diyorlar. Abdullah (R.a.) da şöyle cevap veriyor: İnsan namaz kılar ve hayatı boyunca bu namazına devam eder, fakat bu namazı kendisini münkerden/kötülükten ve fahşadan nehyetmez/alıkoymaz. Bayatı boyunca -Ben namaz kılıyorum- zanneder fakat hayatın sonunda iş muhasebeye ve muhakemeye geldiğinde, esas kriter ve ölçü ortaya konulduğunda kıldığı namazların Allah'ın istediği ve Peygamberin öğrettiği namaz olmadığı ortaya çıkınca, bu namazlar bu adamın başına belâ olur, çünkü kendisini aldatmıştır" diyor. [166]
Sahabe fıkhı, her konuda vahyi öne çıkarma fıkhıdır. Kur'an ayetini tanımamak, bilmemek sahabeleri mahzun ederdi. Yani hüzünlü hale getirirdi. [167] Sahabelerin gündemini Kur'an ayetleri oluşturuyordu. Onların bütün çaba ve gayretleri, Allah'ın kitabını Allah'ın muradına göre öğrenmek ve uygulamaktı. Bakınız Abdullah b. Mesud (R.a.) şöyle diyor: "Allah'ın kitabını benden daha iyi bilen birinin olduğunu bilseydim, bineklerin ulaşabildiği yere kadar gider, ondan istifade ederdim.” [168]
Sahabelerin hepsinin seviyesi bir değildi. Onların Kur'an-ı Kerim'i anlama hususunda seviyeleri farklı farklı idi. Bakınız Tabiun neslinden Mesruk (Rh.a.) şöyle diyor: "Kur'an-i Kerim'i fıkhetme/anlama, kavrama hususunda sahâbelrin kimi bir kişiyi, kimi iki kişiyi, kimi on kişiyi, kimi yüz kişiyi, kimi de tüm insanlığı sulayıp doyuracak düzeyde bir anlayış sahibi idiler. [169] Dikkat edilirse, sahabeler, İslâm ümmetinin fıkıh muallimleridir. Kur'an-ı Kerim'in Allah'ın muradına göre anlaşılmasında Kur'an'm ilk nesli olan sahabenin Kur'an fıkhı, İslam ümmetini bağlar.”
Kitap ve sünnet bağlısı yaşamanın örnekleri olan sahabelerin fıkhını hor ve hakir görme hakkına hiçbir müslüman sahip değildir. Kim ne derse desin, Allahû Teâla'nın kendilerinden razı olduğu, kendilerinin de Allahû Teâla'dan razı oldukları bizzat Kur'an tarafından haber verilen bir neslin fıkhı, Allahû Teâla'ya kulluk eden herkesi bağlar.
Kaynaklar
[154] Siyeru A'lâmi'n Nübelâ/Zehebî, C:8, Sh: 390
[155] Tirmizî, Tefsir: 3.
[156] Sieyr-i Kebir/İmam Muhammed/Şerh: Serahsi, Ter: M. Said Şimşek, C:l, Sh: 38, İst/1980
[157] Tevbe: 9/ 86.
[158] Tevbe: 9/ 87.
[159] Tevbe: 9/88.
[160] Tevbe: 9/89.
[161] Sünen-i İbn-i Mace, Zühd: 4
[162] Nahl: 16/44
[163] Hayırlı işlere mal sarfedin
[164] Müzemmil: 73/20
[165] Hak Dini Kur'an Dili/M. Hamdi Yazır, C:8, Sh:5444, İst/1971
[166] Vahiy Kültürü/Ruhi Özcan, Sh:95, İ-t/1996
[167] İbn-i Kesir, Tefsiru'l Kur'ani'l Azim, C:3, Sh: 414; Allame Alûsî, Ruhu'l Meani, C:l, Sh: 5
[168] Kurtubî, el- Camiu Li Ahkâmi'l Kur'an, C:l, Sh:35; Zerkeşi, el- Burhan Fi Kur'an, C:2, Sh;157, Beyrut/1972
[169] Zehebi, et- Tefsir ve'l Müfessirun, C:l, Sh-38 Kahşre/1989.
Çarşamba, Nisan 11, 2012
|
Etiketler:
Fıkhu's-Sahabe
|
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
- '''dua'''
- '''efendimizin isimleri'''
- ****Her Zorluğun Yanında Bir Kolaylık Muhakkak var***
- ***CUMA BEREKETLİ
- ***CUMANIZ HAYR OLSUN***
- ***Güzeller güzelini anan her söz güzelleşir...
- ***Hamd duası***
- ***PEYGAMBER EFENDİMİZDEN 21 ALTIN TAVSİYE***
- ***Rabbin sana küsmedi***
- 11 KADININ HİKAYESİ
- 18 mart çanakkale şehitleri anma sözleri
- 2 Hadis-i Şerif
- 2 MİLYON SEVAP KAZANDIRAN DUA
- 3 Hadis-i Şerif »¦... Af Ve Mağfiret ...¦»
- 3 Hadis-i Şerif »¦... Allah´ın(c.c.) Sıfatları
- 3 Hadis-i Şerif »¦... İddet ve İstibra ...¦»
- 3 Hadis-i Şerif »¦... Misafirlik(Ziyafet) Bölümü ...¦»
- 3 Hadis-i Şerif »¦... Sabır .
- 40 Ayet de Mutluluğun Formülü
- 5 Ayet
- 5 Hadis
- 7 AYETLER
- 70 MELEGİN 1000 SABAH SEVAP YAZACAGI SALAVAT
- 70 MELEK AMİN DER
- 70 MİLYAR HASENE KAZANDIRAN DUA
- 70BİN MELEK AKSAMA KADAR DUA EDER
- a. karasu
- ABDEST
- ABDEST DUALARI
- abdest nasıl alınır
- Abdest ve Şartları
- ABDULKADİR GEYLANİ HAZRETLERİ
- ABDULKADİR GEYLANİ HAZRETLERİ NİN NASR DUASI
- abdurrahmanonul
- adak
- AFFETMEK
- AĞRI VE SANCILARA DUALAR
- AHİRETTE SENİ KURTARACAK BİR ESERİN OLMADIĞI TAKTİRDE
- AİLE GEÇİMSİZLİĞİNE DUALAR
- aile hayatı
- AKIBET HAYROLA***
- ALACAK İÇİN DUALAR
- ALKOL BIRAKTIRMAK İÇİN
- ALLAH DOSTLARINDAN DUALAR
- ALLAH SEVGİSİNİ KAZANMAK İCİN DUA
- ALLAH-U TEALA’YA COŞKULU BİR SEVGİ İLE BAĞLANMAK
- Allah’ı merak eden çocuğun soruları
- Allah'ım Sana'dır Dualarım
- ALLAHA SIGINMA DUASI
- ALLAHA SIGINMAK
- ALLAHIN 99 İSMİ ZİKİR SAYILARI
- ALLAHIN İSİMLERİ
- ALLAHIN İSİMLERİYLE DUA
- ALLAHIN İSİMLERİYLE HAYATIN KOLAYLASMASI
- AMME SURESİ
- Anlamlı Berat Kandili Sözleri
- Anlamlı Cuma Sözleri
- Anlamlı Kadir Gecesi Sözleri
- Anlamlı Mevlana Mesajlari
- Anlamlı Mevlana Sözleri
- Anlamlı Ramazan Bayramı Sözleri
- Anlamlı Sözler
- anne adaylarına yapılacaklar listesi
- ARADIĞINI BULMAK İÇİN DUALAR
- ARKAPLAN VE RESİMLERİ
- ARZU ETTİGİMİZ HER SEY İCİN OKUNABİLECEK DUA
- Aşık etme duaları
- AŞKI MUHABBET
- AŞURE GÜNÜ DUASI
- Ayet
- AYET VE HADİSLERLE ORUCUN FAZİLETLERİ
- AYET-EL KÛRSİ ve " ÇOK ÖZEL FORMÜLÜ "DİLEK MURAT HER DERDE DEVA BİR OKUMA
- ayetel kursi
- AYETLER MEAL VE TEFSİR
- AYETLERİN FAZİLETİ
- BAĞLILIK DUALARI
- bakara suresi
- balın faydaları
- BANA ALLAH YETER
- BARIŞTIRMA DUALARI
- Bas agrisinda okunacak dua
- bayram sözleri
- Bedava Berat Kandili Sözleri
- Bedava Ramazan Bayramı Sözleri
- BEKARLAR İCİN DUA
- BELADAN KURTULMA DUASI
- BERAT KANDİLİ
- BERAT KANDİLİ DUASI
- BERAT KANDİLİNDE NELER YAPILMALI
- BERAT KANDİLİNDE OKUNACAK DUALAR
- Bereket duaları
- BESMELE'İ ŞERİFİN BÜYÜK DİLEK DUASI
- BİR CAY KASIGI YAG
- BİR HADÎS
- BİR TUGLA DA SEN KOY
- birini kendinden soğutma duası
- Birşeyin kaybolduğu veya bir kimse ile buluşmak istediğin zaman
- Biyografi
- blogger
- bol rızık için
- BORÇTAN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- Boykotlar
- Bu dünya hayatı
- BURÇLAR GÖRE ESMALAR
- BURUN KANAMASI
- BÜYÜ ÇÖZME DUALARI
- BÜYÜDEN KORUNMA DUALARI
- BÜYÜK DUALAR
- BÜYÜK GÜNAHLARDAN KORUNMA
- camiler
- categorys
- CEBRAİL
- CEBRAİLİN YERYÜZÜNE HIZLI İNİSİ
- Cenab-ı Hakk'ın hangi ismine aynasınız?
- cennet
- Cennette Suretlenecek Faziletli Ameller
- CİLT GÜZELLİĞİ İÇİN DUA
- CİLT HASTALIKLARINA DUA
- Cin musallatında okunan dualar
- CİNSEL İLİSKİYE GİRERKEN DUA
- corek otu
- cubbeli-ahmet-hoca-sohbetleri
- CUM'ANIN FAZİLETİ
- cuma duası
- cuma gecesi mesajları
- CUMA GÜNÜ
- cuma günü duaları
- cuma günü için mesajlar
- cuma günü mesajları
- cuma günü sözleri
- Cuma Mesajları
- cuma namazı mesajları
- Cuma Sms'leri
- Cuma Sözleri
- CUMARTESİ
- CÜBBELİ AHMET HOCA
- Cüneydi Bağdadi Hazretleri'nin Duası
- cüz cüz kuran dinle
- çabuk evlilik için dua
- çanakkale
- çanakkale şehitleri
- Çapkın erkekleri eve bağlayan dua
- ÇARESİZ HASTALIKLARA DUA
- Çetin Dağ
- çiçeğin duası
- ÇOCUĞUMUZA İSİM KOYMADA DİKKAT EDİLECEK ÖLÇÜLER
- ÇOCUK OLMASI İÇİN DUALAR
- Çok Güzel Cuma Sözleri
- Çok Güzel Mevlana Sözleri
- dargınları barıştırmak için dua
- DARGINLARIN BARIŞMASI İÇİN DUA
- dedikoduyu önleyen dua
- DEĞERLİ DUALAR
- DEPREM DUASI
- DEPREMDEN KORUNMAK İÇİN DUA
- DEPRESYONA KARSI DUA
- dert bela gelince
- diger-muzikler
- dilek duaları
- DİLEK DUALARI
- DİLEKLER İÇİN DUALAR
- din egitimi.tefekkür.islam
- DİNİ BİLGİLER
- Dini Günler
- dini hikaye
- dini hikayeler
- DİNİ HİKAYELER
- DİNİ HİKÂYELER
- dini Kadir Gecesi Sözleri
- Dini Program
- dini resimler
- dini sinema izle
- dini sözler
- dini videolar
- dini-programlar
- DORT SUAL
- DUA
- dua adabı
- Dua dilencisi
- dua etmek
- Dua Hakkındaki Hadisler
- dua istemek
- Dua konusuna bir hazırlık...
- dua nasıl olmalı
- DUA ÖRNEKLERİ
- DUA VE DUA ADABI
- Dualar
- Duaların Hikmeti...
- duanın amacı
- duanın anlamı
- DUANIN KABUL EDİLMESİ DURUMUNDA OKUNACAK DUA
- DUANIN KABUL OLUNACAGI ZAMANLAR
- duanın önemi
- Duayı yaşamak
- dunyevi-kisisel
- DURSUN ALİ ERZİNCANLI
- DÜŞMANA GALİP GELMEK İÇİN DUALAR
- e kitap atölyesi
- EFENDİMİZ'DEN ÖĞÜTLER VE BİR DUA...
- Efendimizden 20 Altin tavsiye
- ehli sünnet itikadı
- el kahhar
- EL-MUHEYMİN
- Emine kaya
- En büyük kişisel gelişim kitabı
- en düzel dualar
- EN GUZEL CUMA MESAJLARI
- EN GUZEL İSİMLER ALLAHINDIR
- En Güzel Berat Kandili İle İlgili Sözler
- En Güzel Cuma Sözleri
- en güzel dua
- en güzel dualar
- En Güzel Kadir Gecesi Sözleri
- En Güzel Mevlana Sözleri
- En Güzel Ramazan Bayramı İle İlgili Sözler
- EN MÜKEMMEL ORUÇ
- eskiler
- ESMA-ÜL HÜSNA ALLAHIN EN GÜZEL İSİMLERİ
- ESMALAR
- ESMALARIN FAZİLETİ
- ESMAUL HUSNA
- Esmaü’l Hüsna Hazinesi
- ESMAÜL HÜSNA'NIN FAZİLETLERİ
- eş
- Etkileyici Berat Kandili Mesajları
- Etkileyici Cuma Sözleri
- Etkileyici Kadir
- Etkileyici Mevlana Sözleri
- Etkileyici Ramazan Bayramı Mesajları
- EVİNİ TERK EDENİ GERİ GETİRMEK İÇİN
- EVLENMEK İÇİN DUALAR
- Evlilik
- EVLİLİK DUALARI
- EVLİLİK DUASI
- Evliyaların Dilek Duası
- EVRAD-I BAHAİYYE
- FAKİRLİKTEN KURTARAN DUALAR
- FATIR SURESİ
- Fatır Suresinin Faziletleri
- Fatir Suresi Anlamı
- Fatir Suresi Latin Harflerle Okunusu
- FAZİLETLİ AMELLER
- FELAK SURESİ
- FETVALAR
- Fıkhu's-Sahabe
- FİTNEDEN KORUNMAK İCİN DUA
- Full Berat Kandili Sözleri
- Full Cuma Sözleri
- Full Ramazan Bayramı Sözleri
- Gezi-Yorum
- GIYBET YAPANIN OKUYACAGI DUA
- GIYBETTEN DOLAYI ALLAH’IN AFFI İCİN OKUNACAK DUA
- giysi yardımı
- GONULLU
- gönül almak
- GÖZ AĞRISINA DUA
- GUNYETÜ'T TALİBİN
- gusul
- gusul abdesti
- guzelilahiler
- Gülmekten Öleceksiniz
- GÜNCEL HABERLER
- GÜNLÜĞÜM
- günün duası
- Güzel Berat Kandili Sms'leri
- güzel dini vecizeler
- güzel dualar
- Güzel Sözler
- güzel yazılar
- Güzelleşmek için Hz.Yusuf'un Duası
- HABERLER
- HABERLER VE GÜNDEMDEN
- HACET DUALARI
- HACET NAMAZLARI
- hadis
- Hadis den Dualar
- Hadis-i Şerifler
- HÂDİS-İ ŞERİFLER
- HADİSİ ŞERİFLER
- hadisler
- Hadislerde cihada teşvik var mıdır
- HAFIZAYI GÜÇLENDİRMEK İÇİN DUALAR
- HALİL İBRAHİM BEREKETİ
- HANIM SAHABİLER
- Harika Cuma Sözleri
- Harika Kadir Gecesi Sözleri
- hasandursun
- HASR SURESİNİN SON 3 AYETİ
- Hastalıklardan Korunmak İcin
- HATMİ ENBİYA
- HAVAS BÖLÜMÜ
- HAYATIN ANLAMI
- HAYATIN İÇİNDEN
- Hayatu’s-Sahabe
- HAYIR İSLERİ
- Hayırlı Kandiller
- HAYIRLI EVLİLİK İÇİN DUALAR
- HAYIRLI İS HAYATI İCİN DUA
- HAYIRLISINI İSTEME DUASI
- HAZRETİ AİSE
- hazreti aisenin dilinden peygamberimiz
- HAZRETİ MEVLANA
- HAZRETİ MUHAMMED (S.A.V)
- HAZRETİ MUSA
- HER DERDE DERMAN DUALAR
- HER GUN NASIL DUA ETMELİ
- HER GÜN BİR DUA
- her güne bir dua
- HER NAMAZDAN SONRA OKUNACAK TESBİHAT
- HER RAMAZAN GECESİ KILINAN NAMAZLARIN FAZİLETLERİ
- HIC KIMSEYE MUHTAC OLMAMAK ICIN DUA
- HIDIRELLEZ
- HIRSIZI RÜYADA GÖRMEK İÇİN DUA
- HIZIR ALEYHİSSELAM’IN OKUDUĞU VİRD
- Hic Kimseye Muhtac Olmamak İcin Okunacak Allah’ın İsimleri
- hikayeler
- HİKAYELER
- Hilmi Kemal
- HİZBUL HZ. YUSUF
- huzur
- Hz. Ebubekir (R.A) ile Hz. Ali (R.A)'nin Münazarası
- HZ. MUHAMMEDİN HAYATI (S.A.S) SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZ
- HZ.EBUBEKİR
- HZ.EBUBEKİR'İN DUASI
- HZ.NUH
- İBLİS PYEGAMBERİMİZİN HUZURUNA GELİR
- ibni sina
- ibni sina özlü sözleri
- ibni sina sözleri
- İÇKİDEN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- iftar
- İFTAR DUASI
- İHLASIN FAZİLETİ
- İHYA İLİM HİZMET VE YARDIMLASMA VAKFI
- İLMİHAL BİLGİLERİ
- İMAN İLE VEFAT ETMEK İCİN OKUNACAK DUA
- İMANIN HAKİKATİNE ULASMAK İCİN DUA
- İNSANLARIN HİLESİNDEN KORUNMAK İCİN DUA
- İnsirah suresi
- İS HAYATI İLE İLGİLİ DUALAR
- İS HAYATINDA BASARI İCİN DUA
- İS İLE İLGİLİ DUA
- İsa (A.S.) bu mübarek duayı okur
- İsa Demir
- islam ahlakı
- islam ahlakı kitap
- islam sözleri
- islamda aile
- İSLAMDA AİLE
- islamda evlilik
- İSLAMDA KADIN
- İSLAMDA YAŞAM
- İSLAMİ BİLGİLER
- islami hikayeler
- İslami mobil programlar
- islami resimler
- islami sözler
- İslami Tedaviler
- İSMİ CELİL
- İSMİ-ÂZAM DUALARI
- İstemediğin birini uzaklaştırmak için dua
- istigfar
- İSTİHARE
- İŞ YERİNDE MÜŞTERİ ARTMASI İÇİN CELBİYE
- İŞE GİRMEK İÇİN DUALAR
- İŞSİZLİKTEN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- iyilik
- Kabe Resimleri...
- KABİR AZABINDAN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- kabir ziyareti
- kabir ziyaretinde okunacak dualar
- KABUL OLMAYAN DUALAR SONRASINDA EDİLECEK DUA
- KABUL OLMAYAN DUALARIN KABULU İCİN NELER YAPMALI
- KAÇMIŞI GERİ DÖNDÜRMEK
- kader
- kadere iman
- kadıkoy
- kadin-aile
- Kadir Gecesi Mesajları
- Kadir Gecesi Sözleri
- Kalbimden Aksedenler
- Kalbin İlacı Zikrin Nurudur
- kalp kırmak
- kandiller
- KANSERLİLER İÇİN ŞİFA NAMAZI
- kavuşturan dua
- KAYBEDİLENDEN DAHA İYİSİNE SAHİP OLMAK İCİN OKUNACAK DUA
- KAYBETTİGİNİ BULMAK İCİN DUA
- KAYBOLAN BİR ŞEYİ BULMAK İÇİN
- kaynaklar
- kaynakli-hadisler
- kazancın bol ve bereketli olması ıcın
- KEDERİ VE ÜZÜNTÜYÜ GİDERMEK İÇİN DUALAR
- KEKEMELERE ŞİFA DUALAR
- KIRK DEFA HAC SEVABI OLAN DUA
- Kısa
- Kısa Sözler
- KISMET AÇMAK İÇİN DUALAR
- kıssa
- KISSADAN HİSSELER
- kıssalar
- KIYAMET
- KİSİ KİSİNİN AYNASIDIR
- KİTAP TAVSİYELERİM
- Korkunca Okunacak Dualar
- korkunun resmi
- KORKUYU YENMEK İÇİN DUA
- KORUNMA DUALARI
- korunma duası
- kötü insanlardan korunmak için dua
- kul hakkı
- KULAK AĞRISINA DUALAR
- Kulluk görevlerini yerine getirmek de zorlananlara dua
- KUMAR VE KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- KUR'AN AYETLERİ
- KUR'AN KERİM BİLGİLERİ
- KUR’ÂN OKURKEN
- Kur'an'ı Anlamak İçin Nasıl Okumalıyız?
- Kuran
- kuran ayetleri
- KURANA GÖRE HAREKET ETMEK
- KURANA GÖRE YASAMAK
- KURANI ANLAMAK İCİN
- kuranikerim
- kurban
- KUSUN 3 OGUDU
- kutlu dogum haftası
- kutlu dogum haftası 2014
- Kutub-i Sitte
- KÜS OLDUĞUNUZ SEVDİKLERİNİZİN SİZİ ARAMASI İÇİN DUA:
- küsleri barıştırmak için dua
- LOKMAN SURESİ
- LOSEV
- MADDİ SIKINTIYI GİDEREN DUALAR
- MADENCİLER İCİN DUA
- Mahmut Esat TOZAL
- Makaleler
- MALIN SATILMASI İÇİN DUALAR
- manevi huzur
- MANEVİYAT
- mazlum duası
- MEHMET EMİN AY DİNLE
- melekler
- MERAK EDİLEN KONULAR
- mesajlar
- MESAJLAR VE RESİMLER
- Mesut Altun
- MEVKİ KAZANDIRAN DUALAR
- Mevlana Sözleri
- Mevlana'dan Dualar
- mezar taşlarının sessizliği bizi aldatmamalı
- Mobil e kitap
- Mobil e kitap okuyucu
- Mobil program
- MUAVVİZETEYN
- MUAVVİZETEYN FAZİLETLERİ
- MUAVVİZETEYN SURELERİ
- Muaz ibni Cebel Radiyallâhu Anh anlatıyor
- mubarek-gun-ve-geceler
- MUHABBET DUALARI
- MUHARREM AYI VE AŞURA GÜNÜ DUASI
- muhtelif-videosohbetler
- Murada Kolay Ermek İçin
- MURAT DUALARI
- MUTLU AİLE
- MUTLU BASARILI VE ANLAMLI BİR YASAM İCİN ONCE AİLE
- MUTLU İLİSKİ İCİN DUA
- Mutluluğun formülü 40 ayette saklı
- Mübarek Cuma'nızı en kalbi duygularımla tebrik ediyor
- MÜBAREK GÜN VE GECELERDE OKUNACAK DUA
- MÜBİN DUASI
- mümin kardeşine dua
- MÜŞKÜLLERİN HALLİ İÇİN DUALAR
- nafile ibadetler
- NAFİLE NAMAZLAR
- NAMAZ
- namaz nedir?
- Namaz Vakitleri
- namaz-sure-ve-dualari
- NAMAZ. RAMAZAN.ORUÇ
- namaz.tesbih
- Namazda 2 Yerde Asla Gafİl Olmamali
- namazlardan sonra tesbihat
- NAS SURESİ
- nasıl dua edilir
- nasıl dua etmeli
- NAZARA KARŞI DUALAR
- NAZARDAN KORUNMAK İÇİN DUALAR
- NEBE SURESİ
- NEBE SURESİ FAZİLETLERİ
- Necip Fazıl Kısakürek Güzel Sözleri
- Necip Fazıl Kısakürek Sözleri
- NİHAT HATİPOGLU
- niyet
- NİYET DUALARI
- NUH TUFANI
- Nurlanmak
- Nurun nübüvvet duası
- NÜBÜVVET DUASI
- NÜBÜVVET VİRDİ
- OKUNACAK DUALAR
- OLULER İCİN OKUNACAK DUA
- On bir ayın sultanı Ramazan
- Onbir ayın sultanı Ramazan
- ORUC
- ORUCUN BEDENE SAGLADIGI FAYDALAR
- Orucun ve Ramazan ayının fazileti
- oruç
- Oruç Niyeti
- OSMANLI PADİŞAHLARI
- OSMANLI TARİHİ
- ölüleri diriltirdi
- ÖLÜM HAKKINDA
- özel bilgiler
- ÖZEL DUALAR
- özel gece namazları
- ÖZEL NAMAZLAR
- parasız kalmamak için dualar
- PAZAR
- PC E Kitap
- PC Eğitim
- perşembe
- PERŞEMBE GÜNÜ
- PERŞEMBE GÜNÜ DUALARI
- PEYGAMBER EFENDİMİZDEN (sav) 10 (on) Nasihat
- PEYGAMBER EFENDİMİZİ(S.A.V)rüyada görmek için
- Peygamber efendimizin çok okuduğu dualardan
- PEYGAMBERİMİZ GİBİ YASAMAK
- PEYGAMBERİMİZDEN DUALAR
- PEYGAMBERLER
- rahmet hazineleri
- Ramazan
- Ramazan Ayında Yapılacak Bazı Dua ve İbadetler
- Ramazan Duaları
- Ramazan Haberleri
- Ramazan Hadisleri
- Ramazan orucu için niyet nasıl yapılır
- ramazan sözleri
- Ramazan ve İsraf
- RAMAZAN YARDIMLARI
- RAMAZANDA HER GUN YASİN
- RAMAZANDA OKUNACAK EN GÜZEL DUALAR
- RAMAZANDA YAPILACAK İBADETLER
- ramazanı şerif sözleri
- RASÛLULLAH'IN ÖĞRETTİĞİ ÇOK ÖZEL DUALAR
- regaib-kandili-2013
- REGAİP
- REGAİP KANDİLİ DUASI
- REGAİP KANDİLİ FAZİLETİ
- REGAİP KANDİLİ NAMAZI
- REGAİP KANDİLİNDE NELER YAPMALI
- RIZIK DUALARI
- risale-i nurdan vecizeler-sözler
- Ruh ve sinir hastalıklarına okunacak dualar
- RÜYADA İSTEDİĞİNİ GÖRMEK İÇİN DUALAR
- RÜYADA KÂBUS GÖRMEMEK İÇİN DUA
- sabah akşam duaları
- SADAKA İLE İLGİLİ HADİSLER
- Sadaka ve Nafaka
- saglık
- SAGLIK
- SAĞLIK
- SAHABE-İ GÜZİN EFENDİLERİMİZ
- sahur
- SAİD ALPSOY
- said nursi mesajları
- said nursi sözleri
- said nursi sözleri anlamlı
- said nursi sözleri dini
- said nursi sözleri facebook
- SALAVAT DUALARI
- Salavat getirilecek yer ve zamanlar
- salavatı şerife
- Salavatlar
- Salavatlar ve Faydaları
- SALI GUNU
- SANAT DÜNYASINDAN
- SECDE SURESİ
- SECDE SURESİ ANLAMI
- SECDE SURESİ FAZİLETLERİ
- SECDE SURESİ LATİN OKUNUSU
- Selâm Olsun O Müjdeciye
- selam sana ya rasulallah
- SELATEN TUNCİNA
- SELATİ TEFRİCİYE
- Sen Âyetelkursi’den nerdesin.
- Sen kimsin?...
- SENE BAŞI DUASI
- SENE SONU DUASI
- Sevap Kazanmak İsteyenlere...
- SEVDİGİNE KAVUSMAK İCİN DUA
- SEVDİGİNLE MUTLU OLMAK İCİN DUA
- sevdiğini geri getirmek ve başka isteklerimiz için
- SEYTANDAN ALLAHA SIGINMAK
- SEYTANDAN UZAK NESİL İCİN DUA
- SEYTANIN SEVDİGİ VE SEVMEDİGİ İNSANLAR
- SEYYİD ANBULKADİR GEYLANİ
- SIKINTIDAN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- SIKINTILI ANLARDA NE YAPMALI
- SINAVLARDA BAŞARILI OLMAK İÇİN DUALAR
- SIRRUL RÛHANİYET KEŞFÜ'L GAYB DUASI
- SİHİR VAR MI ÖĞRENİN
- SİRKE DUSMEMEK İCİN OKUNACAK DUA
- SİVİLCE ÇIBAN DUASI
- Sivrisinek ve Prof. Dr. Galin Biserof Asenof'un keşfi
- SİZE KÖTÜ DAVRANANI DÜZELTMEK İÇİN
- sofilere-ozel
- sohbet videoları
- SOHBET VİDEOLARI
- SOMA
- SOMADAKİ İŞÇİLER İÇİN DUA
- soru-cevap
- STRESLERİ GİDEREN DUA
- subhanallahi ve bi-hamdihi
- sucan
- SUKUR DUALARI
- SUMBUL EFENDİ CAMİİ YARDIM
- SUMBUL EFENDİ EGİTİM VAKFI
- sunnet
- SURELER
- SURELER VE DUALAR
- SURELERİN FAZİLETİ
- SURELERİN VE AYETLERİN FAZİLETİ
- Sünnet Olan Gusüller
- Şevval Ayı
- ŞİDDET VE HAKSIZLIĞIN KALKMASI İÇİN DUALAR
- ŞİFA AYETLERİ
- şifa duaları
- ŞİFA DUALARI
- şifa için dua
- ŞİFALI BİTKİLER
- şifs bulmak için dua
- Şu insanlar perişan olsun .hadis
- TABERİ TEFSİRİ
- TECDİD-İ İMAN
- TECDİD-İ NİKAH
- TEFEKKUR
- TEMBELLERE DUA
- TERAVİH NAMAZININ FAZİLETLERİ
- Teravih namazının günlere göre ayrı ayrı fazileti vardır
- Tesbih Namazı
- TESBİH NAMAZI
- TESBİHAT
- tevbe namazı nasıl kılınır
- TILSIMLAR
- Timur Osmanoğlu
- TÖVBE DUASI
- tövbe namazı
- TÖVBE VE İSTİĞFAR DUALARI
- turbe ziyareti
- TÜRKÇE DUA
- uhrevi-kisisel
- UNUTKANLIĞI GİDERMEK İÇİN DUALAR
- Uykuda Dehşete Düşenler
- UYKUSUZLUK İCİN DUA
- UYKUSUZLUK İÇİN DUALAR
- Uyuşturucu alkol ve zinayı bıraktıran dualar
- ÜÇ AYLARIN TOPLUM HAYATINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
- Üç ayların faziletleri
- Ünlü Sözleri
- Vahyi anlamaya dair
- veda hutbesi
- VESVESEDEN KURTULMAK İÇİN DUALAR
- VEYSEL KARANİ
- VEYSEL KARANİ DUASI
- VİDEO
- video-dualar
- video-sureler
- Ya Kahhar
- yalnızca bir oyun ve eğlence
- yalnızlıktan kurtaran dualar
- yaramaz çocuklar için dua
- yardım yapılacak yerler
- YARDIMLASMA
- yasin suresi
- YASİNİ ŞERİFİN OKUMA ŞEKİLLERİ
- YEMEK TARİFLERİ
- yeni dualar
- YENİ İSE GİRERKEN OKUNACAK DUA
- YENİ OLEN KİSİYE OKUNACAK DUA
- yeni resimler
- YERİ GÖĞÜ TİTRETEN SIKINTILARI BELALARI DEF EDEN DUA
- Yıldız saatleri
- YİTİĞİ BULMAK İÇİN
- yolumuzu-aydinlatanlar
- YORGUNLUGA KARSI DUA
- YUSUF SURESİ
- YUsuf Suresinin Fazileti Hakkında Hadisi Serifler
- yusuf suresinin faziletleri
- YÜZ GÜZELLİĞİ İÇİN DUA
- Zafer Yıldız
- zalimin zulmü
- ZALİMLERE KARŞI YARDIM DUASI
- ZARARA UGRAYAN İCİN DUA
- ZAYIFLAMAK İÇİN DUA
- zengin olmak için dua
- ZENGİNLİK İÇİN DUALAR
- ZİHİN AÇMAK İÇİN DUALAR
- ZİKİR SAYILARI
- ZİKİRLER
- Zikirlerin Önemi
- zikirli-ilahiler
- ZİNAYI ÖNLEME DUASI
- ZOR GUNLERİ HAYIRLISIYLA ATLATMAK İCİN DUA
- zulmün resmi
- ZULÜM EDENLERİ YOLA GETİREN DUALAR
0 yorum:
Yorum Gönder